İrlandalı malzeme taşıma uzmanı Combilift, etkileyici elektrikli model yelpazesine ek olarak en son ürünü Combi-XLE’yi resmen piyasaya sürdü. Elektrikli ekipmanlara yönelik artan taleple paralel olarak 5 tona kadar kaldırma kapasitesine sahip bu çok yönlü forklift, çok çeşitli sektörler ve uygulamalar için emisyonsuz çalışmayı güçlü performansla birleştirmektedir.
Orijinal motorun güç verdiği XL C-Serisi modeli, kereste, beton ve çelik sektörleri gibi zorlu çalışma ortamlarının gereksinimlerini karşılamak için geliştirilmiştir. Yeni Combi-XLE, yüksek yerden yükseklik, geniş dolgu ön ve arka lastikler ve geniş kabin gibi selefinde bulunanlarla aynı temel tasarım özelliklerini bünyesinde barındırarak yüksek düzeyde sürücü konforu sunarken yarı engebeli arazide sorunsuz çalışmaya olanak tanımaktadır.
Sürdürülebilirliğe her zamankinden daha fazla önem veren Combilift, içeride ve dışarıda çalışan, filo boyutunu ve dolayısıyla karbon ayak izini azaltan çok yönlü “3’ü 1 arada” modelleri ile müşterilerinin çevresel hedeflerine ulaşmalarına daha da yardımcı olmaktadır. Tüm Combilift ürünlerinin alameti farikası, bir tesisin boyutunu genişletmeden depolama kapasitesini artırabilme, böylece enerji kullanımı ve ısıtma, aydınlatma ve bakım gibi ilgili maliyetleri düşürerek çevreye ve işgücüne önemli faydalar sağlamasıdır.
İnsanların sağlığı ve esenliği yanında yaban hayatını etkileyebilecek gürültü kirliliği ve karbon emisyonları da elektrik sayesinde artık sorun olmaktan çıkmaktadır. Sahadaki sürücüler, çalışanlar ve ziyaretçiler kadar özellikle şehir içindeki tesislerde ve işletmeler de sessiz çalışmayı takdir etmektedir.
Combi-XLE, lastik aşınmasını ve yük salınımını azaltırken frenlemeyi daha iyi hale getiren patentli dört tekerlekten çekiş gibi en son teknolojileri bünyesinde barındırmaktadır. Ayrıca, daha küçük dönüş yarıçapı ve gelişmiş kullanıcı deneyimi sağlayan yeni ve geliştirilmiş, patentli Eco-Steer Sistemine de sahiptir. Elektrikli forkliftlerde geleneksel olarak yanmalı motorlar veya hidrolik şanzımanlar bulunmadığından, motor sıvılarını/yağlarını kontrol etmeye ve doldurmaya gerek kalmamakta, böylece daha uzun servis aralığı ve buna bağlı olarak maliyet tasarrufu sağlanmaktadır. Sertleştirilmiş, çevre dostu su bazlı boya kullanımı, yapım sırasında Uçucu Organik Bileşiklerin (VOC) miktarını da önemli ölçüde azaltmaktadır.
“Combi-XLE’de kullandığımız teknoloji sayesinde hacimli ve ağır yüklerin taşınması söz konusu olduğunda forkliftin performansı, dizel veya LPG ile çalışan forkliftlerle eşit düzeyde olmakta ve şüphesiz daha çevre dostu bir operasyon sunmaktadır” şeklinde konuşan Combilift CEO’su ve kurucu ortağı Martin McVicar şu şekilde devam etti: “İlk elektrikli C-Serimizi 18 yıldan uzun bir süre önce ürettik ve şu anda ürettiğimiz forkliftlerin %60’ından fazlası elektrikli olup, ürün yelpazemizdeki hemen hemen tüm modellerde bu opsiyon bulunmaktadır. Gittikçe daha fazla müşterimiz elektrik gücünü tercih etmeleri, onların da sürdürülebilirliğe ve döngüsel ekonomiye bizim kadar bağlı olduklarını gözler önüne sermektedir.”
Combilift’in kendi üretim tesisinde, gün ışığı teknolojisi, yani bireysel PIR sensörlü LED ışıklar, güneş paneli enerjisi ve yağmur suyu toplama gibi özelliklerin tamamı, doğal kaynakların korunmasına ve enerji tüketiminin azaltılmasına yöneliktir. Kamyon montajında kullanılan tüm bileşenlerin %92’si %100 geri dönüştürülebilir olup şirket, ayrıca fabrikada ısıtma için gaz yerine karbon nötr odun yongası kullanarak 473 ton CO2 tasarrufu sağlama yolunda ilerlemektedir.
Müşteri referansı
Soletanche Freyssinet Group’un bir parçası olan Roger Bullivant Limited, temel sistemi tasarımlarında montaj için prekast beton elemanları üretmektedir. Firmanın üretim direktörü Dave Clement konuyla ilgili olarak: “South Derbyshire’daki prekast fabrikamızda, ürünü fabrikadan depolamaya taşımak ve ardından ülke çapında dağıtımı yapılmak üzere yüklemek için beş adet çok yönlü Combi-XLE forklift kullanıyoruz.
“Yıllardır Combi ünitelerini kullandığımız için bu üründe karar almamız çok kolay oldu ve sürücü açısından bakıldığında, operasyon temelde değişmedi.
“Elektriğe geçmenin iki nedeni vardı: bunlardan birincisi fabrikadaki egzoz partiküllerini ortadan kaldırmak ve ikincisi de karbon ayak izimizi en aza indirmeye yönelik Grup çevre planımıza uyum sağlamaktı. Bu nedenle, çevre açısından birden fazla açıdan iyileşme elde ettik. ” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı.