Dijitale Doğru Büyük Dönüşüm

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Capital Dergisi’nin Ekim sayısında yayınlanan bir araştırma yazısında büyük şirketlerin rekabet
koşullarını karşılamak, gelişen teknolojik seviyeye ayak uydurmak amacıyla dijitale ve teknolojiye ne denli önemli yatırımlar yaptıklarını irdeledi. Listede yer alan şirketler dünyada birçok sektöre yön veren kuruluşlar. Nitekim listede sektörümüzden Petlas, Brisa gibi devler de yer alırken yöneticilerinde görüşlerine yer veriliyor.

0tomotiv sektöründe hiç tecrübesi olmayan birkaç kişi tarafından 2003 yılında kurulan Tesla, adını elektrikli ve otonom otomobilleriyle duyurdu. Ancak Tesla yalnızca bu alanda anılmayı tercih etmedi. Yenilenebilir enerji kullanımına geçişi hızlandırmak ve faaliyet alanını buraya odaklamak için çalıştı. CEO Elon Musk’ın söz konusu temel amaca ulaşmak için tarif ettiği gelecek üç parçadan oluşuyor: Güzel tasarımlı, uygun fiyatlı, birbiriyle sinerjik ve birbirini güçlendiren elektrikli otomobiller, güneş panelleri ve enerji depolama sistemleri…

Nasıl ki Tesla kendini yeniden tanımlayıp yalnızca bir otomobil şirketi olmadığını vurguluyorsa aynı şekilde oyunu yakından takip etmek isteyen pek çok şirket de aynı yolu izlemek için çalışıyor. Kısacası her alanda büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Bu müthiş farklılaşmaya şirketlerin ana faaliyet alanlarını yeniden sorgulamasına neden oluyor. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, dünyada otomotive yönelik oyunun kurallarının değiştiğini söylüyor. Otomobilin akıllı bir cihaza dönüştüğünü belirtiyor ve “Böylece yeni bir yaşam alanı ortaya çıkıyor” diye konuşuyor. Bu nedenle TOGG, kendini küresel bir mobilite ve teknoloji şirketi olarak tanımlıyor. Benzer dönüşümü Kordsa, Brisa, Temsa gibi üretim şirketleri ve Petrol Ofisi de yaşıyor. Perakendede Beymen, MediaMarkt, Teknosa kendilerini yeniden ve daha kapsayıcı şekilde
tanımlıyor. Pandemiyle tetiklenen dijitalleşme, aynı dönemde iklim krizinin geldiği boyutla yaşanan uyanış, iş dünyasının gelecekte de var olabilmek için bir dönüşümden geçmesini zorunlu kılıyor. İşte büyük dönüşüme başlayan öncüler…

400 Milyon Dolarlık Dönüşüm

Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar, sanayi şirketlerindeki büyük dönüşüm için 3 yılda toplam 320 milyon dolar yatırım yaptıklarını söylüyor. Alemdar, ek olarak Ar-Ge’ye de 3 yılda toplam 75 milyon dolar daha yatırım yapacaklarını açıklıyor. Sabancı Grubu’nda dönüşümün maliyeti yaklaşık 400 milyon dolar olarak planlanmış durumda. Peki bu büyük dönüşüm nasıl olacak? Alemdar,
Brisa için “Önümüzdeki dönemde Brisa’yı mobilite şirketine dönüştürmek istiyoruz” derken Kordsa’yı ileri malzemeler şirketine, Temsa’yı önce elektrikli sonra hidrojenli araç üreticisine dönüştüreceklerini açıklıyor. Alemdar, şöyle devam ediyor: “Temsa, mobilitenin elektrikli araçlar tarafında dünyada çok önemli bir oyuncu olacak. Kordsa’yı ileri malzemeler şirketine dönüştürmek istiyoruz. Hedefimiz bu alanda Kordsa’yı dünya lideri yapmak. Brisa’yı yolculuğun öncüsü yapacağız. Önümüzdeki dönemde Brisa’yı mobilite şirketine dönüştürmek istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda Türkiye’nin 500 büyük bilişim şirketi arasında yer alan ve yüzde 50 pazar payıyla araç takip sistemleri pazarının lideri olan Arvento’yu satın aldık.”

Uluslararası Büyüme

Temelleri 70 yıl öncesine dayanan taahhüt ve iklimlendirmeyle öne çıkan Alarko Topluluğu da büyük bir dönüşümden geçiyor. Alarko Holding CEO’su Ümit Nuri Yıldız, “Alarko Holding’i artık uluslararası bir portföy şirketi olarak konumlandırıyoruz. Alarko’da büyük bir dönüşüm ve yeniden yapılanma hareketi başlattık. Ana iş kollarımız olan taahhüt ve iklimlendirmenin yanına enerji sektörünü de ekledik.
Son dönüşüm hamlemizle yeni ve farklı sektörlere yöneliyoruz. Kısa süre evvel iş portföyümüze tarım ve gıda sanayisini de ekledik” diyor.

Yıldız, yaşanacak dönüşümün sonunda ne hedeflediklerini de şöyle anlatıyor: “Global ölçekte belirsizliklerin yaşandığı bir dünyada topluluk olarak bünyemizdeki şirketlerde çevik yönetim anlayışını hakim kılmak ve yatay bir yapılanmayla uluslararası alanda büyümemizi hızlandırmak istiyoruz.”

Satın Alma 4.0’a Doğru

Dönüşümün kapısını çalmadığı bir yer neredeyse yok. Zer Genel Müdürü Serhan Turfan da bu yönde düşünüyor ve “Türkiye’nin alanında ilk ve en büyük şirketi olarak bu yönde bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz” diyor. Turfan, Zer’de yaşanan dönüşümü ve kendilerini yeniden nasıl tanımladıklarını şöyle anlatıyor: “Zer bir satın alma şirketi ve satın alma hep maliyet azaltma olarak görülürdü. Endüstrinin yıllar içindeki hızlı gelişimi ve teknolojilerin üstsel artışı satın almayı da dönüştürdü. Bizim için artık satın alma stratejik, dijital uygulamaların hakimiyetinde ekosistem yönetimini ifade ediyor. Sürekli bir tıkanma halinin piyasa çalkantısının olduğu bir dünyada, günümüzün dönüşümü, verimlilik sunma, yeni değer üretme ihtiyacı etrafında dönüyor.

Pandemiyle birlikte de kurumlarda bu hareketin merkezine maliyeti ve tedarik kanallarını yöneten satın alma profesyonelleri oturdu. Kapsamlı bir dönüşüm yolculuğuna çıktı. Zer’i sunduğu dijital satın alma uygulamalarıyla, geliştirdiği uzmanlık ve B2B ekosistemiyle bir satın alma 4.0 şirketine dönüştürmek istiyoruz”.

Deneyim Ekonomisi

Deneyim, sektörleri dönüştüren en önemli güçlerden biri haline geldi. MediaMarkt Türkiye CEO’su Faruk
Kocabaş, kendilerini artık yalnızca elektronik ürünler satan bir perakendeci olarak tanımlamıyor. Kocabaş,
“MediaMarkt olarak deneyimi sektörümüzün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz ve bu deneyimi farklı bir şekilde tanımlıyoruz. Artık bir deneyim perakendecisiyiz. Mağazalarımızı deneyim alanları haline getiriyoruz. Gelecekte de müşterilerimize en iyi deneyimi sunarak elektronik perakende sektöründe lider bir rol oynamaya devam etmeyi hedefliyoruz” diyor.

Mplus Türkiye ve MENA CEO’su ve Mplus icra Kurulu Üyesi Cemile Banu Hızlı, kendilerini sadece hizmet sağlayıcı olarak değil, teknoloji ve ürün geliştiren bir şirket olarak konumlandırdıklarını söylüyor. Çağrı merkezi sektöründen ziyade artık müşteri deneyimi merkezi sektörü olarak ifade ettikleri alanlarına dönüşürken sektörde öncü rol oynamayı hedeflediklerini belirtiyor. Hızlı, “Hizmetlerimizde artık sadece çağrı merkezi operasyonlarıyla sınırlı kalmayıp iş ortaklarımızın deneyim sağlayıcısı olmayı tercih ediyoruz. Müşteri deneyimini kusursuzlaştırma noktasında iddialıyız” diyor.

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri CEO’su Eda Uluca Özcan da yemek kartı şirketinden çalışan deneyimi şirketine dönüşüm yaşadıklarını söylüyor ve “Sektörümüzün ötesinde bir yemek kartından çok daha fazlası olan çalışanların iş ve özel hayatlarına yönelik kişiselleştirilmiş deneyimler sunan, uçtan uca dijital bir platforma dönüştük. Artık çalışan deneyimi alanının öncü markası olarak yan haklar dünyasını şekillendiriyoruz” diyor.

ORGE CEO’su Nevhan Gündüz ise “2014’e kadar yalnızca konvansiyonel inşaat işlerine yönelik elektrik taahhüt faaliyetleri yürütürken kurmuş olduğumuz raylı sistemler departmanıyla pek çok metro hattının elektrik işlerini gerçekleştirdik, halen pek çok hatta çalışmalarımız sürüyor. Geçen yıl kurduğumuz yenilenebilir enerji departmanı üstlenmiş olduğu güneş enerjisi santral kurulum işleriyle yeni girmiş
bulunduğumuz bu alanda dinamik bir başlangıç yapmamıza imkan sağladı. Özetle, eskiden inşaat sektörüne klasik anlamda elektrik müteahhitlik hizmeti sağlarken bugün yeşil taahhüt olarak adlandırdığımız enerji verimliliği ile sürdürülebilirliğe de katkısı bulunan taahhüt biçimini bir bütün olarak sunan bir yapı haline gelmiş bulunuyoruz” diyor.

AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi S. Safa Özcan da, mobilitenin tüm alanlarında teknoloji üreticisi haline dönüştüklerini vurguluyor. Özcan, “Dünyada lastik sektörünün ülkelerle özdeşleştirildiğini göz önüne alarak Türkiye’nin dünyadaki bayrak taşıyıcı lastik markası olmak istiyoruz. Bu yolda global markalarla rekabette geri kalmayacak teknolojiler ve Ar-Ge yatırımları gerçekleştiriyoruz. Bu süreçle birlikte mobilitenin tüm alanlarında global çapta bir teknoloji üreticisine dönüşmek hedefindeyiz. Bu geniş perspektifle, kendimizi sadece bir lastik üreticisi olarak değil, aynı zamanda uluslararası bir inovasyon ve teknoloji öncüsü olarak tanımlıyoruz. Bu tanımın, sektör sınırlarımızı aştığını ve bizi daha evrensel bir marka haline getirdiğini söyleyebiliriz. Bu dönüşüm için uzun vadeli bir strateji belirledik. Şu ana kadar bazı temel Ar-Ge yatırımları gerçekleştirdik ve global pazardaki konumumuzu güçlendirme yönünde stratejik ortaklıklar kurduk. Ancak önümüzdeki yıllarda daha büyük adımlar atmaya planlıyoruz. Bu dönüşümle birlikte, şirketin sadece lastik üretiminde değil, aynı zamanda teknolojik inovasyonlarda da bir lider olarak tanınmasını hedefliyoruz.” diyor.

 

 

Dijitale Doğru Büyük Dönüşüm

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

İstif Material Handling ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bize Katılın