Türkiye’nin konumu, Dünya’daki son gelişmeler sektörümüze olan ilgiyi her geçen gün arttırmakta.
Ülkemizin konumunu ve istif sektöründeki gelişmeleri lehine kullanmak üzere burada yatırım kararı alan uluslararası şirketlerden biride Energon oldu.
Enerji depolama ve akü konusunda birçok yerli firma ile çözüm ortaklığı yapan Energon’un hedefi
Türkiye’de büyümek ve ülkemiz üzerinden de yakın coğrafyadaki pazarlara ulaşmak.
Konuyla ilgili mikrofonlarımıza içtenlikle cevaplar veren Energon Fabrika Müdürü Veysel Petekkaya ile sektördeki gelişmeleri ve Energon’un stratejileri üzerine konuştuk.
Energon’un Türkiye’de kuruluş hikayesinden bahsedebilir misiniz?
Energon, Rusya-Moskova merkezli bir firma. Yaklaşık 25 yıldır sektöründe öncü. Türkiye’de 4 yıl öncesinde yatırım kararı alıyor ve bu kurulum gerçekleştiriliyor. Bir sene önce ise üretim tesisi kararı alınıp yatırıma başlanıyor. Şu an bulunduğumuz Kocaeli Dilovası’ndaki fabrikamızın yatırımı başlamış oluyor. Türkiye’de hem işin ticari kısmı hem de üretim kısmı aktif şekilde devam etmekte.
Merak eden okurlarımız ve sektör takipçileri için Veysel Petekkaya’yı tanıyabilir miyiz?
Elektronik mühendisiyim. İngiltere üretim sistemleri ve yönetimi üzerine yüksek lisans yaptım. Ve tüm kariyerim üretim tesislerinde geçti. Üretim mühendisliği, üretim müdürlüğü, fabrika müdürlüğü gibi. Çok da severek yaptım, güzel bir sektör. Çünkü üretim çok canlı bir branş; devamlı bir problem çözme, yeni ürünlerle muhatap olma, tasarım Ar-Ge geliştirme ekipleriyle, satış ekipleriyle, insan kaynaklarıyla, finans ekibi gibi birçok departmanla muhatap olmanız gerekiyor.
Sizin şirketteki görevlerinizden bahseder misiniz?
Fabrika müdürü olarak görev almaktayım. İşlerin tamamen fabrika ile idari kısmın yönetimini üstlenmekteyim. Fabrikanın sıfırdan tüm yatırımlarının yapılması, montaj istasyonları, tesis istasyonları, personel yapılanması, tedarikçi ve temin gibi konularda ekibimizle beraber çalışıyoruz.
Energon’un bünyesinde hangi ürünler yer alıyor? Üreticisi veya temsilcisi olduğunuz ürünlerin hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Energon firması Rusya’da 25 yıllık tecrübesi olan enerji sektöründe kendini ispatlamış bir firma. Özellikle enerji depolama kısmında. Bunun yanında yenilenebilir enerjinin solar sektörüyle ilgili ürünleri var. Akü konusunda ciddi manada bilgi birikimi olan, tasarım sahibi olan, farklı sorunlara farklı çözümler üretebilen bir firma.
Akü sektörünü değerlendirebilir misiniz? Sektörel açıdan yakın gelecekte ne gibi öngörüleriniz var?
Şu anda yenilenebilir enerji üretmek çok kıymetli ama özellikle son bir yıldır üretilen enerjinin depolanması
konusunda da ülkemizde ciddi manada bir beklenti ve teşvik söz konusu. Akü bu enerji depolamanın en önemli ekipmanı, en önemli komponenti. Akünün verimli çalışabilmesi, verimli depolama yapabilmesi çok önemli bir şey. Biz tabii bu konuda gelecekle ilgili de yatırımlar yapıyoruz. Türkiye’yelityum teknolojisini
getiren en tecrübeli firmalardan biriyiz. Lityum, Türkiye için çok yeni bir konu ama Energon firması için tecrübe edilmiş, uzun yıllarıdır tasarımları yapılmış, çok farklı sektörlerde, farklı uygulamalarda
denenmiş bir teknoloji. Gelecekte de lityum konusunda çok daha fazla talep olacağını biliyoruz, bunun için yatırım yapıyoruz zaten. Şu anda fabrikamızda da bizim en büyük odak noktamız bu. İlgilendiğimiz, zamanımızı harcadığımız, üretimine çok önem verdiğimiz kısım özellikle lityum ile ilgili kısım. Lityum akünün çok daha fazla aktif olacağını biliyoruz.
Yani gerek güneş enerjisi panelleri gerek rüzgar enerjisi cihazlarıyla oluşan doğal enerjiyi depolamak isterseniz sonuçta sizin ürettiğiniz ürünlere ihtiyaç olduğu söylenebilir.
Kesinlikle evet. Bunun birkaç sektörü var, biraz ondan bahsedeyim. İlki traksiyoner akü departmanı. Yani
herhangi bir endüstriyel cihazı harekete geçirmek. “Traction” hareket ettirmekten geliyor. Bu özellikle forklift, transpalet, istifleme makineleri bunlar zaten başlı başına bir sektör ve lityum akü konusunda hakikaten önde giden lokomotif sektörü diyebiliriz. İkinci sektör tabii güneş panelleri için özellikle üretilen bizim “powerwall” dediğimiz ürünlerimiz. Bunlar da Energon’un ciddi anlamda testlerini yaptığı, belgelendirdiği ürünlerimiz. Burada tamamen solar panellerle beraber çalışan, inverter modüllerle çalışan enerji depolama ürünleri. Ve üçüncü gurup da özellikle telekomünikasyon sektörü için çalışan, bizim “RTL” diye ifade ettiğimiz biraz daha data merkezleriyle çalışan, yine enerji depolama ürünleri. Farklı sektörlerin ihtiyaçlarına göre farklı akü tiplerini üretiyoruz.
Üretim merkezi olarak Türkiye’yi tercih ettiğiniz. Buradaki pazarın gereksinimleri konusunda neler
söylersiniz?
Türkiye bir defa üretim üssü olma açısından hakikaten jeopolitik konumundan dolayı çok avantajlar içeriyor. Biz burada sizin de bildiğiniz üzere birçok pazara hitap edebiliyoruz. Afrika pazarından tutun Arap ülkeleri pazarına, yakın Avrupa ülkelerine gibi. Bizim fabrikamızın en büyük kuruluş amacı maksimum seviyede işi yerlileştirebilmek yani yerli tedarikçilerle çalışmak. Hızlı ve kaliteli teslimat yapmak ve fabrikamızda da şu an bunu gerçekleştiriyoruz. Doğru kalitede ürün yaparak hızlı teslimatlar gerçekleştirmeye başladık ve Türkiye’deki yerli tedarikçilerimizin oranı çok arttı. Yerlilik oranımız ciddi oranda yükseldi ve bu ülkemize de bir katkı sonuçta. Buna çok önem veriyoruz. Türkiye’deki fabrikalarla, şirketlerle çalışmaya çok önem veriyoruz.
“Yerli tedarikçilerimiz” sözünü bunu biraz açmanız mümkün mü?
Bir enerji depolama ürününü oluşturan komponentler belli. Bunu dış kasası, içerisinde kullandığımız bağlantı ekipmanları, kabloları, bakır baraları, diğer soketleri bir aküyü oluşturan aklınıza gelebilecek tüm ekipmanları şu an Türkiye’den temin etmeye başladık. Burada tabii tedarikçilerimizi teknik olarak da geliştiriyoruz. Kendi tasarımlarımızı onlara anlatıyoruz. Kalite kontrolü fabrikamızdan değil tedarikçi tarafından başlatıp o bilinci onlara da aşılayarak bunu iyileştirmeye çalışıyoruz. Burada kazan kazan prensibi var. Biz doğru kaliteden hızlı teslimat sağlıyoruz müşterilerimize. Tedarikçilerimizden müşterilerimize doğru bir ürün teslimi yapmış oluyoruz.
İş ortaklarınızın ihtiyaç duyduğu en doğru akü hangi kriterlere göre nasıl seçilmektedir?
Bu çok güzel ve önemli bir soru. Türkiye’de maalesef bu konuda şunu görüyoruz: Son kullanıcılarda özellikle bu konu ile ilgili büyük soru işaretleri var. Kulaktan dolma bilgiler ile ürünler ile ilgili yorum yapabilme veya yanlış ürünü seçebilme konularıyla karşılaşabiliyoruz. Energon’da arkamızda çok ciddi bir ekip var. Tasarım ekibi, teknik ekibi, servis ekibi, satış ekibi gibi. Hem Türkiye’de var hem de Rusya
tarafında var. Bu iki ekip çok sıkı bir şekilde beraber çalışıyorlar. Burada doğru sektöre, doğru uygulamaya doğru ürün vermek için çok şeffaf çalışıyoruz biz. Devamlı kullandığımız bazı hesaplama ekipmanlarımız var, bunu müşterilerimizle paylaşıyoruz. Müşteri ortamında analizler yapıyoruz. Bu analizleri yaparken müşterilerimizle beraber yapıyoruz. Müşterilerimizin de katkı sağlamasını sağlıyoruz ki hakikaten
bunun onların da dağarcığında bir karşılığı olsun. Bunu çok güzel bir şekilde grafiksel olarak kendilerine gösteriyoruz. “Bu uygulama için gerekli kapasite budur, akü tipi budur, lityum akünün artısı, burada size
yaşatacağı verimlilik artışları, enerji verimliliği, zaman kazanımı” gibi birçok faktörü kendileri ile paylaşıyoruz ve bu şekilde doğru aküyü seçmiş oluyoruz. Çünkü burada bizim derdimiz kesinlikle kısa vadeli bir çalışma değil, uzun vadeli bir çalışma. Firmanın uzun soluklu bir memnuniyet yaşaması çok önemli. Ve bunu da şimdiye kadar -açık yüreklilikle söyleyebiliyoruz,- çok güzel bir şekilde sağladık. Müşterilerimiz de bizim bu niyetimizi anlayıp ona göre siparişlerini geçiyorlar ve karşılıklı kazan kazan prensibi yaşanıyor.
Kaç çeşit akü satışa sunmaktasınız ve bu aküler neye göre sınıflandırılmakta?
Energon firması kendi bünyesinde akü çeşidi açısından belki de Türkiye’de maksimum seviyedeki akü çeşidine sahip olan firma. Kurşun asit tarafı dediğimiz klasik aküler, karbon aküler, jel aküler, motosiklet sektöründe kullanılan starter aküler, bizim “LFP” dediğimiz lityum demir fosfat aküleri kullanarak yaptığımız traksiyoner aküler, “powerwall” dediğimiz akülerimiz var. Bir de az önce bahsettiğim data merkezleri için ürettiğimiz akülerimiz var.
Akülere yardımcı yan ürünler bulunmakta mı? Varsa bu ürünler nelerdir?
Özellikle istif makinelerinin aküyle beraber devamlı çalıştığı bir ekipmanımız var, bu da şarj aletimiz.
Redresor, şarj aletlerimiz. Özellikle lityum konusunda çok önemli şarj aletinin kalitesi. Doğru verimlilikte çalışabilmesi, doğru frekansı sağlayabilmesi çok kritik bir konu. Biz akümüzü tek başına düşünmüyoruz hiçbir zaman. Akümüzle beraber şarj aletini beraber çalışan bir performans ekipmanı olarak düşünüyoruz. Şarj aletinde de birkaç alternatifimiz var. Müşterimizin beklentisi vardiyalı çalışıp çalışmadığı, ne kadar yoğunlukta iş yaptığı, bunların hepsi kriterler. Başka kriterleri de göz önünde bulundurarak en doğru şarj
aleti seçilebiliyor. Bunun dışında gösterge ekipmanları, ekranlar seçilebilen bir opsiyon olabiliyor. Akünün
içerisinde bizim verdiğimiz BMS kart sistemimiz var. Akünün aslında yönetimini yapan, akıllı hale getiren kısım. Bunu da tamamen müşteri ile görüşerek, onun ihtiyaçlarına göre seçiyoruz. Bazıları ciddi manada
opsiyonel olabilirken bazıları biraz daha yeteri kadar fonksiyon vermesi sağlanabiliyor. Bu da tamamen müşterinin beklentisi, operasyonun beklentisine göre seçilebiliyor. Bu da bizim akümüz için bir ekipman, destekleyici unsur.
Akülerde uluslararası güvenlik standartları nelerdir?
Çok önemli bir konu. Ülkemizde bu bilinç gittikçe artıyor. Özellikle TSE akü konusunda belli bir yol kat etti ama bu devam ediyor. Energon firması Rusya’da uluslararası geçerliliği olan sertifikalara uzun yıllardır sahip. Bu sertifikaların bir kısmını Türkiye’de kullanabilirken bir kısmının ise yenilememiz gerekebiliyor. Biz özellikle Türkiye oluşumu olarak bunu zaten başlattık. Özellikle lityum iyon hücrelerinde önemli olan güven sertifikası var. Bu konuda da testlerimiz başladı. Müşterilerimize de hep bunu aşılıyoruz. Sertifikalandırmanın önemini, belli kalite süreçlerine sahip olmanın öneminden bahsediyoruz. Müşterilerimiz de buna önem veriyorlar. Çok farkındayız. Türkiye’de çok bilinçli müşterilerimiz var. Biz de bu konuda çok hazır bir firmayız zaten. Çok kısa sürede gerekli belgelendirmeyi Türkiye içinde yapmaya başladık, sonuçları da gelmek üzere.
Bir müşterinin, akü firmasına gittiği zaman “ne garantisi, bu akünün garantisi benim” cümlesine muhatap olma döneminin bittiğini mi söylüyorsunuz?
Türkiye’de dediğiniz gibi kullanıcılar bilinçlendikçe bu tarz cevaplar da
azalacaktır. Bizim kullanıcılarımız da bu konuda bilinçli değillerdi ama tabii bu da son yıllarda aşılmaya başlandı. Her şey uluslararası standartlarda olduğu zaman bunun belgelendirilmesi, gerekli testlerin yapılması gerçekleştikten sonra kullanıcılarımız da bu konuda daha rahat edebileceklerdir. Biz bunu hep vurguluyoruz. “Lütfen her şeyi yazılı olarak teslim alın” diyoruz.
Akülerin hizmet ömürleri nedir? Ömür uzunluğuna etki nasıl sağlanabilir?
Akü konusu çok teknik bir konu. Kullanım koşulları, şarj, deşarj koşulları akünün ömrünü çok etkileyen faktörler. Biz burada ne yapıyoruz, özellikle kurulum aşamasında yetkili arkadaşlarımız firmaya giderek kurulumu beraber gerçekleştiriyorlar. Kullanım eğitimi ve teknik eğitim verilerek aslında kullanıcıya kendi ürününü nasıl uzun vadede kullanabileceğinin eğitimi verilmiş oluyor. Bu tamamen aslında kullanıcının faydasına olan bir eğitim çünkü akü ne kadar doğru kullanılırsa o kadar uzun ömürlü olabilecek bir
ekipman. Ama maalesef ülkemizde tamamen bilgi eksikliğinden çok yanlış kullanımlar söz konusu. Lityum
konusunda ise bu daha fazla çünkü Türkiye’de yeni bir konu ve bilgi eksikliği daha büyük oranda
karşımıza çıkıyor. Buna çözüm olarak biz az önce dediğim gibi kullanım eğitimleri vererek hatta bazen birkaç gün müşteri ile beraber çalışma ortamında onları gözlemleyerek bunların önüne geçmeye çalışıyoruz. Lityum konusunda bazı hesaplama argümanlarımız var. Bunları paylaşıyoruz müşterilerimizle. Lityumlar için özellikle 8-15 yıl ömür veriyoruz. Bu biraz da kullanıcının vardiya sıklığına, kullanım hassasiyetine bağlı ama lityumlar gerçekten çok uzun ömürlü ekipmanlar. Özellikle eski teknoloji ekipmanlarla karşılaştırdığımızda zaten öne çıkan özellikleri de bu. Çok hızlı şarj olabiliyor, self deşarj dediğimiz kendini tüketme durumu çok az. Kullanıcıların bakım ile ilgili bir sorunu asla olmuyor. Lityum
aküler bakım gerektirmiyor ve bununla kullanıcının yapabileceği hataları azaltmış oluyoruz. Raf ömrü diyebileceğimiz normal bir kullanımdaki döngü sayısı çok yüksek; 3000-7000 arası değişebiliyor. Lityumun artıları bu şekilde. Ömür konusu tamamen müşterinin kullanımına, hassasiyet oranına ve bataryanın
tipine göre değişiyor.
Son olarak eklemek istediğiniz, sektör takipçilerine ve okurlarımıza söylemek istediğiniz son sözleriniz nelerdir?
Sektörümüz çok hızlı bir sektör, hareketli, aktif bir sektör. Özellikle depo ekipmanları, forkliftler, transpaletler Türkiye’de çok hızlı hareket gören ekipmanlar. Yoğun bir şekilde gittikçe de artıyor. Burada şunu söyleyebiliriz: Kullanıcıların gittikçe bilinçli olması, doğru bilgi ile ürün seçmesi çok önemli. Biz Energon firması olarak satış yapmak, gelir elde etmek dışında kullanıcıyı bilinçlendirmek, doğru ürün seçmelerini sağlamak konusunda ciddi emekler veriyoruz, eğitimler düzenliyoruz. Tüm sektör paydaşlarına ricamız lütfen bize ulaşsınlar. Burada amaç satış değil,bilinçlenme açısından biz destek
vermek isteriz. Energon firmasında ciddi bir bilgi birikimi var, tecrübe olarak bunu tüm sektör ile paylaşmaktan mutluluk duyarız. Türkiye’deki fabrikamızda da artık Türk mühendislerimiz, Türk teknisyenlerimiz, servis sorumlusu arkadaşlarımız yetişti. Konu ile ilgili temsilcileri fabrikamızda ağırlamak
isteriz. Sektör ile ilgili tek beklenti daha bilinçli hareket edebilmek. Çünkü bu ürünün ömrünü arttırıyor, verimlilik getiriyor. Sonuçta hepsi milli servet sayılıyor ve harcanan paranın dönüşü daha uzun yıllara dayanmış oluyor. Bu, ülkemiz için de güzel bir katkı. Az önce bahsettiğimiz gibi yerli tedarikçiler ile çalışmak, hızlı cevaplar verebilmek, yedek parça ihtiyacı olduğunda hızlı dönüşler sağlayabilmek ülkemizin sektör temsilcileri için de bizim için de bir artı. Çünkü proses durmamış oluyor. Kişinin makinesi hızlı bir şekilde tekrar yürür hale gelebiliyor. Teknik olarak biz buradayız, destek vermek isteriz. Her zaman ağırlamaktan, cevap vermekten, doğru ürün seçme konusunda yönlendirmekten mutluluk duyarız.
Yorumlar kapalı.