Forklas 25. Yılını Kutluyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bursa’da, Türkiye istif sektörünün endüstriyel lastik firmalarından biri olan Forklas’ı ziyaret ettik. Sektörün duayen isimlerinden Veysel Kılıç Bey’le firmanın kuruluş hikâyesi, deneyimleri, tecrübeleri ve sektörün durumu üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye Endüstriyel Lastik Sektörü sizin için nerede başladı, ilk adımını nerede attınız?
1960 Trabzon doğumluyum 2 yaşlarımda rahmetli babam, annem ile birlikte beni Ankara’ya getirdi. Çocukluğumdan itibaren Ankara’da büyüdüm. Orada okudum ve 35 yılımı Başkent’te geçirdim. Sonra kaderimiz Bursa’da rulmancı ve lastikçi bir arkadaşla kesişti. Firmasında genel koordinatör olarak işe başladım. 5 yıl boyunca birlikte çalıştık.1995’den 2000 yılına kadar birlikte devam ettik.
O süreç içinde eczane gibi bir dükkânda senede 300 adet forklift lastiği sattım. Bir şekilde aynı faydalarda ve aynı duygularda buluşamadık ve ayrıldık. Ona da zarar vermemek için 2000 yılında rulman sektöründen ayrıldım ve lastikciliğe devam dedim.
Rahmetli kaynımla birlikte 2000-2001 krizinde Küçük sanayi sitesinde bir dükkân aldık ve forklift lastiğine odaklanmış olmamdan ötürü Forklas firmasını kurdum. Böylece sektöre giriş yaptım. Ancak herhangi bir birikimimiz olmadığı için arayışlara girdik. 90’lı yılların sonlarına doğru Bursa’da bir ofis açan Çukurova firması (Solidel Distribütörü) ile çalışmaya başladım. Onların depo sorunu benim de lastik sorunum olunca ortak bir payda da buluştuk. Sağ olsunlar dükkâna konsinye lastik koydular ben sattım onlar fatura ettiler. Böylece bu iş birliği çok yönlü fayda meydana getirdi.
Bu süreç içinde Bursa’da teşekküllü forklift lastiği satışını Hasel ve Forklas yapıyordu, üçüncü bir firma yok gibiydi. Forklift lastiği denince Bursa’da ilk akla gelenlerdendik. Yoksa çare İstanbul ya da İzmir idi. Tabi şimdi böyle değil, birçok arkadaşım, meslektaşım bu işi yapamaya başladı ve rakibimiz oldu.
Temellerini 2000 yılında attığımız firmamızın resmi kuruluşu 2001 yılında gerçekleşti. O zamandan beri de Forklas büyüyerek buralara geldi. Bu sene inşaallah 25. yılımızı kutluyoruz.
Forklas bünyesinde hangi markaların satışını yapmaktasınız?
Continental, Michelin, Solideal ana markalarımız. 2002’den itibaren Continental in 1995’den itibaren de Solideal’in resmi bayisi ve satıcısıyım. Ancak çeşitli markaların ithalatçılarından lastik tedariği yapıyoruz. Bu vesile ile herhangi bir lastiğin ithalatçısı olmadığımızı da belirtmek istiyorum.
Bölgedeki firmalara yerinde hizmet veren servis araçlarınız var mı?
Elbette var. İlk başlarda Forklas daha rüştünü ispat etmeden toptancılık geçmişim olduğu için lastikçi dost ve arkadaşlarımızla piyasaya girmeye çalıştık. Daha sonra bu birlikteliğe forkliftciler ve forklift servisleri de katıldı. Sağ kolum olarak lastikçileri sol kolum olarak da forkliftçileri kabul ettim. Biz onları, onlar da bizi kolladı. Bu birliktelik uzun süre çok başarılı oldu.
Daha sonra direkt kullanıcıya da ulaşmamız gerektiğini anladık. O nedenle satış organizasyonu kurmamız gerekti. Belli bir süre pazarlama ekibimiz oldu. Onlar devamlı Bursa’da kullanıcılara, lastikçilere ve forklift servislerine gittiler. Kendimizi o şekilde ifade etmeye çalıştık sonra Mobil Pres ihtiyacımız hasıl oldu. Tofaş firmasının ve yan sanayisinin ısrarları ile 2004 yılında Mobil Pres’imizi yaptık ama o zamanlar Tofaş’a girmek nasip olmadı.
İlk zamanlarda İstanbul, Gebze, Kocaeli, Sakarya ve Eskişehir’e gittik ancak çok verimli olmadı. Sonra Bursa içinde aynı hizmeti vermeye başladık. Zira Bursa İstanbul’dan sonra en çok forkliftin çalıştığı büyük bir sanayii şehri.
Bursa’da firmalara yetişemiyoruz ki neden o illere gidelim. Mobil Pres ekibimiz 4 kişi. Türkiye’de bizim Mobil Pres ekibimiz gibi birkaç tane vardır yoktur. O kadar iddialıyız. Kendi alanımızda ki lastikler de yapamayacağımız hiçbir ebat yok.


Kendinize çizmiş olduğunuz bir hizmet alanı var mı?
Ersin Bey, eskiden beri ben ”mum dibine ışık versin” diyenlerdenim. Hırsımın esiri olup, anlamsız masraflar yapıp milletin pazarına gidip orayı karıştırmam. O nedenle Bursa dışına çok özel ve büyük işler olmadığı takdirde gitmem. Bu arada benim için çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Ben yıllardır büyümekten korktuğum için, ayağım hep frende. Bırakın gaza basmayı frenden çekmiyorum bile. Ancak ne yaparsak yapalım büyüyoruz da yoksa pazar kurtlar sofrası anında bizi ham yaparlar. Yine de büyümemek için pazarlama ekibimizi lağv ettik, sektör dergilerine, radyolara reklam vermeyi kestim.
35 yıllık lastikçiyim. Veysel Kılıç tüm Anadolu da biliniyordu ancak 25 yıllık Forklas markamız onu geçti. Kısaca Forklas in, Veysel Kılıç out. O nedenle ne pazarlama ekibine, ne de reklama ihtiyacım vardı. Tek sebep büyümek istemememdi.


Forklas, kaç kişilik bir ekipten oluşuyor?
10 kişilik bir ekibimiz var. Ayrıca binek oto grubu lastik satışımız da var. Bundan önce kamyon, zirai grup da da vardık. Ancak hepsinin ayrı maliyetleri olduğundan yavaş yavaş sadeleşme yoluna gittim. Forklift ve binek grubuna odaklandım. Binek grubunda varız ama o tamamen 35 yılın hatırına. Eşime dostuma yardımcı olayım prestijimiz devam etsin yani iddialı değilim. Fakat forklift lastiğinde son derece iddialıyım.
Türkiye istif sektörü için Bursa bölgesindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bursa, İstanbul’dan sonra en çok forkliftin çalıştığı, 20’nin üzerinde organize sanayii olan büyük bir şehir. Dolayısıyla forklift ve istif makinaları sektörü devamlı büyüyor. Linde, Still, Jung yanında Japon, Kore markaları birçok Çin markaları her gün Bursa pazarına giriyor. Çünkü talep çok, sektör çok gelişiyor.
Son yıllarda forklift ve iş makinası lastiği üretim noktasında da teşebbüsler duyuyoruz. Bir duayen olarak bu konularda ne düşünüyorsunuz?
Estağfurullah, forklift lastiği tarafından bakalım. Öncelerden havalı lastik çok ağırlıklı kullanılıyordu o zaman birkaç firma Türkiye’de üretmeye başladı.
Sonradan piyasaya dolgu lastiği hakim oldu ve tabi ki bunu da üretmek için bazı firmalar harekete geçti.
Bazılarının farklı işleri varken bu işe giriştiler.
Hâlbuki bu tamamıyla farklı bir iş ve ilk düğmeyi yanlış ilikleyerek toplama-çıkma kauçuklarla dolgu lastiği üretmeye başladılar.
Tabi kalitesiz üretimler ve markalar oluştu. Ve maalesef piyasa da yerli üretim için ”kalitesiz” algısı oluştu.
Hâlbuki kaliteli üretim yapsalar ölümsüz markalar oluştursalar, hepimiz mutlu olacaktık, dövizin ülkemizde kalmasını sağlayacaktık ve yerli forklift lastiğinde büyük bir adım atmış olacaktık.
Başta biz de heyecanlandık yerli malımıza kolay ulaşacağız, kolay ve daha ucuz satacağız diye.
Ancak maalesef düşündüğümüz gibi olmadı. Benim için bunu söylemek acı ama ben çıktım ve bir daha da o alana girmedim.
Sonrası ne olur bilemem. Bildiğim kadarı ile şu an 7-8 yerli dolgu lastik üreticisi var.
Yerli lastik olarak umarım en iyisini en kalitelisini yaparlar, umarım başarırlar. Biz de onların mallarını gururla satarız.
Faaliyetlerinizi sürdürme noktasında ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Büyümemek için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz ama büyümek zorundayız. Şimdi orta ölçekli firmalar Türkiye büyüdükçe geliştikçe Forklift sektörü istif sektörü büyüdükçe ihtiyaçlar da büyüyor, pazar büyüyor, direkt firmalara girmeye başlıyorlar. Bu eski distribütörlük anlayışı Türkiye’de yok. Eski ana bayilik anlayışı var.
Öyle firmalar var ki lastiğin distribütörü bin tane, satış noktası. Eğer senin paran çoksa, teminat mektubu veriyorsan, sana uygun şartlarda lastik gönderebiliyor. Bir kamyon, bir tır lastik yıkabiliyor. Dolayısıyla bizim gibi firmalar artık güçlü değilse piyasada var olma şansları yok. Stok gücü yoksa (o da bekletmeye dayalı stok gücü olacak) boşluktan faydalanıp, stoksuzluktan, tedarikçilerin o getiremediği zamanlarda hemen ikame oluyor. Ama bunu herkes yapamıyor.
Çünkü sektöre hakim olduğum için piyasayı biliyorum. Kimin nerede ne kullanacağını, kimin ne getirdiğini biraz bildiğim için ona göre mal alıyorum. Ondan dolayı varoluşumu sürdürüyorum ama zorlanıyoruz açıkçası. Çünkü ana markalar, tedarikçiler çoğaldı ve sadece bayilere değil bayisi olan firmalara hatta büyük kullanıcı firmalara da geliyorlar. O yüzden zorlanıyoruz.


Continental, Solideal gibi markalara yenileri eklenecek mi?
Bu markalarla devam edeceğiz ama şöyle bir şey var. Bu markalar global Dünya markası alt bünyesine başka markaları alıyor Başka markaları satın alıyorlar.
Biz otomatikman onların da bayisi oluyoruz. Piyasalardaki lastiklerle mücadele edebilmek için onları sürüyoruz ortaya Bütçe lastiği gibi bir şey oluyor fakat biz biliniyoruz artık Forklas olarak bir marka olduk. Öyle olunca bu yeni gelen markalardan haberimiz oluyor.
Son zamanlarda bu konuda çok rahatsız ediliyorum. Çok firmalar var ama benim de bu konularda bir politikam var.
Benim iki ana markam Michelin ve Continental ara markam BKT diyelim. Bunların dışında piyasada bulduğum uygun fiyatlı, kaliteli malları almaya çalışıyorum. Bu ana tedarikçilerin eğer bir şekilde lojistik sıkıntısı varsa, mal getirmede bir problem yaşamışsa biz burada müşterimize lastik yok demeyelim öyle bir şansımız yok gerçekten.
Tedarikçiler, toptancı, ana toptancı der ama biz diyemeyiz. Müşterimizin o an ihtiyacını görmemiz lazım. Yani burada boşluk olmasın, lastik satışımızı akamete uğratmayalım diye mecburen başka markalardan da alıyoruz.
Forklas dışında herhangi bir ticari faaliyetiniz, farklı bir yatırımınız var mı?
Hayır, bu kişisel görüşüm bir koltuk altında iki tane üç tane karpuz taşıyamıyorsun. Ben bir tane Forklas’a yetemiyorum.
Başka yapabilecek bir şey hissetmiyorum. Çocuklarımın ikisi de kız, birisi İngiltere’de, biri Almanya’da okumuş insanlar, dilleri de müsait. Bana yardımcı olabilecek kapasiteleri var ama bu konuda çocuklarımdan bir beklentim yok. O yüzden başka hiçbir şeye faaliyet göstermiyorum. Bir de ne yapıyorsan onun en iyisini yap diyenlerdenim. Sakıp Sabancı’nın sözü benim politikam olmuştur ‘’Her şeyin bir şeyini, bir şeyin her şeyini’’ bileceksin.
Bu söz bende çok büyük etki yaratmıştır. Ve bunu kendime hedef koymuşumdur. O yüzden Forklift lastiğinin her şeyini bilmek istiyorum. Biliyorum da çok şükür.
Veysel Bey, bizim sormadığımız ama sizin üzerinde konuşulmasında fayda var diyeceğiniz bir konu var mıdır?
Piyasada eskiyiz ama ben 15 yaşından beri ticaret yapıyorum. 50 senedir ticaretle uğraşıyorum. Ama, etik düşünceler bizim zamanımızdaki dostluklar, meslektaşlar rekabet şimdi yok. Piyasada kaç tane adam gibi adam kaldı bilemiyorum.
35 yıllık deneyiminizden istifade etmek noktasında genç müteşebbislere ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Bir kere dürüstlük en başta gelir, bu işi doğru dürüst yapacaksınız ve arkadaşlar her zaman kaliteyi seçeceksiniz. Her zaman, her daim, müşteriyi evet sakal gibidir belki. Tıraş edersin arkasından daha güçlü gelir. Kalite derken asıl kalite sattığın malın arkasında durmaktır. Eğer sen günlük düşünürsen, kaybedersin. Müşteriyle dik konuşurken başını eğerek konuşmak zorunda kalırsın. Kısaca söyleyeceğim bu. Fakat en önemli noktalardan birisi değerlerinizi, böyle küçük hesaplar için satmayın. Değeriniz neyse ondan devam edin. Kaliteden şaşmayın. Doğru dürüst bu işi yapın. Mutlaka Allah size mükâfatını verecektir.
İstif Material Handling Dergisi okurları için mesajınız nedir? Takipçilerimize ne söylemek istersiniz?
Değerli meslektaşlarım, değerli arkadaşlarım, dostlarım. Tanıyanlar, tanımayanlar şimdi biz çok küçük camiayız. Bilinmiyorduk. Ama bizim, bilinirliğimizi en üst noktaya çeken bir dergidir İstif Material Handling. Burada derginin kurucusu Sadi bey dostumuzu anmak isterim. Ondan sonra da bayrağı teslim ettiği Ersin Karaca Bey kardeşim. Dergi son süreçte kendisini çok geliştirmiş. İstif Material Handling Dergisi bizi yani Türkiye istif sektörünü anlatıyor. Bu dergi olmasa birçok firma gibi belki biz de bu seviyede olamazdık. Ben bugün Türkiye’nin her yerinde tanınıyorsam Forklas ismi bu dergi sayesinde tanınmıştır. Belki ilk başlarda birileri birilerine söyledi ama bu derginin de çok katkısı oldu. Dolayısıyla reklamın iyisi kötüsü olmaz. Bu klişe bir laf belki ama ben de aynı şekilde söyleyeceğim.
Fakat bu ekip gözlemlerimize göre kendisini çok geliştirdi. Gerçekten Son zamanlarda reklam girmiyorum. Sebebini de biliyor arkadaşlar ama buradan da söyleyeyim. Büyümek istemediğimden dolayı daha fazla tanınır olmak istemediğimden dolayı yapmak istemiyordum dolayısıyla çok güzel çok iyi çalışmaları var ve inanıyorum ki sektöre inanılmaz katkısı var. Sektörde çok faydalı yönlendirmelere sahipler. Firmalar bu arada dergi aracılığıyla birbirlerini de tanımış oluyorlar. Neyin nerede olduğunu da öğrenmiş oluyorlar. Yani koskoca 786 bin m2’lik bu alanda da, yurt dışında da bu dergi sayesinde bir çok yeni noktaya ulaşmak mümkün.
İstif Material Handling Dergisinin bu gün Türkiye sınırlarını da aşıp istif firmalarını Rusya’da, Almanya’da olduğu gibi Dünya’nın birçok yerinde tanıttığını ve sektöre katkı sunduğunu ilgiyle takip ediyoruz.
Teşekkürler Ersin Bey,
Teşekkürler İstif Material Handling.

Forklas 25. Yılını Kutluyor

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

İstif Material Handling ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bize Katılın