“Global Oyunda Var Olacağız”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İş ve istif makinaları kullanımında lastik seçimi çok büyük önem arz ediyor. Forklift lastiği grubunda kendi markalarıyla pazarda yer edinen Nubes Otomotiv’i, şirketin belirlediği hedefleri ve istif makinaları sektörünün geleceğini Nubes’in kurucu ortağı Ümit Öz’le konuştuk.

Okurlarımız Ümit Öz’ü tanımak isteseler, ne söylersiniz?

Lastik sektöründe otuz yıllık bir geçmişim var. Geçmişte lastik sektöründe bulundum, arada birkaç senelik ufak tefek sektör dışına çıkmış olsam da ana iştigal alanımız hep lastik sektörüydü. Goodyear Lastikleri A.Ş.’de ticari lastikler grubunun Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürlüğünü yapmıştım. Son on üç yıldır da Nubes Otomotiv olarak kendi şirketimizi kurarak kendi firmamızın yöneticisi olarak yine lastik sektöründe bulunmaktayım.

Nubes’i kurarken hedefleriniz nelerdi ve on üç yıllık zaman zarfında bu hedeflerin ne kadarlık kısmı gerçekleşmiş oldu?

On üç yıl öncesinde bir yol ayrımındaydım. Tekrar işime profesyonel olarak devam etmek mi yoksa biriktirdiğim tecrübeyi kendi çabamızla, kendi şirketimizde bir araya getirip bu yolda devam etmek mi sorusunu düşündüm. Bunu ailemle görüştüm, yakın iş arkadaşlarımla da bu konunun değerlendirmesini yaptım. Bir de yurt dışı ziyaretlerde bulundum. Sonuç itibariyle yaklaşık üç ay süren bu değerlendirmeler sonucunda kendi işimi yapmanın, mevcut imkanlarımı, bilgi birikimimi ve tecrübemi kullanabileceğim bir ortam oluşturmanın benim için uygun olacağı kanaatine vardım. Yaklaşık on üç yıl önce Nubes Otomotiv’i kurduk. Geçmişte satmadığım halde forklift lastikleri grubunda da acaba farklı bir şeyler getirebilir miyiz düşüncesiyle yola çıkmıştık. Sektöre bu anlamda yeni bir soluk getirebildiğimizi düşünüyorum. Ama hedef bitmiyor. Yeni bir şeyler yapmak zorunda hissetmek bizim temel vasfımız. Ekip arkadaşlarımızla ve sektörde bulunan diğer arkadaşlarımızla, müşterilerimizle sürekli değerlendirme halindeyiz. Statik değil dinamik olmaya çalışıyoruz.

Forklift sektörünün lastik tarafında faaliyet gösteren bir iş insanı olarak sektörü değerlendirebilir misiniz?

Biz forklift sektöründe ağırlığı ithalatçı durumunda olan ama her geçen gün yerli imalat tarafında da bu işe giriş yapma hazırlığında olanların birçoğuyla zaten işimiz gereği temas halindeyiz. Hal böyle olunca da sektörü de bir şekilde takip etmek durumundayız. Sektör, gerçekten çok dinamik bir sektör. Bu sektörü Türkiye’nin ağırlıklı olarak istif makinaları grubunda -ki bunun bir ucunu imalata bir ucunu da lojistiğe bağlıyorum- gelişen bir ülkeyiz, yatırım yapan bir ülkeyiz. Bu gelişmeler ve yatırımlar ne kadar artarsa doğal olarak da istif makinaları grubuna olan talebin de artacağını görüyoruz. Nitekim sektör pandemi dönemiyle beraber büyüdü. Birtakım iniş çıkışlar oldu ama sonuçta sektör yine büyüdü. Çünkü Avrupa’yla mukayese edildiğinde hâlâ makina rejimi anlamında, lojistik ve imalat Türkiye’de gördüğümüz kadarıyla Batı Avrupa’ya göre daha geride. Ama Türkiye bunu kavramış durumda. Onun için sürekli yeni yatırımlar geliyor. Bu sebeple bu ürünlerin ithalatçısı, tedarikçisi durumunda olan firmalar bu konuya sürekli alaka gösteriyorlar. Biz de doğal olarak sektörün bu dinamiğini görmekteyiz. Bizi de esasında sektör yönlendirir, lastik tek başına yön vermez. Bu otomotivde de böyledir, sektör nereye gidiyorsa tedarikçiler ona göre pozisyon almaya başlarlar. Mevcut temayüllere baktığımızda, çok net görüldüğü gibi artık dizel gruptan ağırlıklı olarak akülü hatta şu anda lityum grubuna doğru bir sıçrama yaşanıyor. Buradaki enerjinin değişmesi forktiflerin de yapılarını değiştiriyor, lastiklere olan talepleri de değiştiriyor. İşte biz de forklift üreticileriyle temaslar halinde nereye gitmemiz gerektiğine dair pozisyon almaya çalışıyoruz.

Dünya genelinde istif sektörü Türkiye’deki gibi dinamik durumda mı? Bu bağlamda ülkemizin global pazarla ilişkileri hakkında neler söylersiniz?

Bugün gerek Uzak Doğu’da gerek Avrupa’da istif makinaları konusunda uzmanlaşmış birçok firmanın Türkiye’ye gelme niyetinde olduğunu biliyoruz. Bunu cidden yüksek sesle duyuyoruz. Çünkü Türkiye büyümekte olan bir ülke ve imalat sektörüyle lojistik sektöründe yapılan yatırımlar istifleme makinesi taleplerini, en küçük makinalardan, en gelişmiş, en büyük kapasitede makinalara kadar çok canlı tutuyor. Hal böyle olunca da henüz Türkiye’de duyulmamış bazı markaların veya üreticilerinin de Türkiye’de temsilcilik açma, distribütörlük verme ve hatta yatırım yapma konusunda girişimlerde bulunuyorlar. Bu da açıkçası bizim için son derece gurur verici. Biz de bu gelişmeleri fırsat olarak görüyoruz. Türkiye bu anlamda bir çekim görevi görüyor.

Nubes hangi projeler üzerine yoğunlaşıyor? Sektör takipçileri yakında şirketinizden nasıl haberler alacak?

Kısaca birkaç başlık üzerinde toplayacağım. Biz, en başta tek çatı altında, lojistik ve imalat sektöründe değişen taleplere en fazla seçeneği sunan firma olma vizyonuna sahibiz. Bunu gerek markalarla gerek ürün çeşitliliğiyle net bir şekilde ortaya koyuyoruz ve bugün gerçekten forklift sektöründe, lastik grubunda en fazla markayı ve ürün çeşidini elinde bulunduran firmayız. Bu konuda gerçekten gurur duyuyorum firmamla ve ekip arkadaşlarımla. Bu çeşitliliği yaratmak bir zorunluluk çünkü. İkincisi, Türkiye’de mümkün olduğunca bütün illere hızla ulaşmak için ciddi bir efor sarf ediyoruz. Evet, biz Marmara Bölgesi’nde güçlü bir firmayız ama Türkiye genelinde Nubes’i tanıyan firmalar, imkan ve kabiliyetlerimizi gören firmalar da markamıza teveccüh ediyor. Bilmeyenlerle de biz gidip sektörde, o bölgede bilinen firmalarla görüşmelerimizi yapıyoruz. Üçüncüsü; biz dijitalleşmeye çok önem veren bir firmayız. Bugün web sitemiz, B2B altyapımız, ödeme sistemlerimiz, sipariş yönetim sistemlerimiz, finansman muhasebe sistemlerimizin hepsi artık online. Bugün bayilerimiz müşterilerimizle B2B sistemimiz üzerinden A’dan Z’ye bütün işlemlerini kolaylıkla yapabiliyor. Dördüncü olarak da şunu söyleyebilirim: Kısmi olarak ihracatını da yaptığımız markalarımız var. Yakın coğrafyamızdan başlamak üzere kendi markalarımız olan ürünleri de ihracat pazarlarında önümüzdeki dönemde çok daha fazla bilinir hale getirmek istiyoruz.

Şirketinizde hangi markalar yer almakta? Temsilcisi ve sahibi olduğunuz markaların hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

Bunu üç grup altında toplayabilirim. Atlas ve Raybar markaları uzun yıllardır Türkiye’de distribütörlüğünü yaptığımız markalar. Bu markaların ana tedarikçi firmalarıyla çok güzel iş geliştirme modelleri üretiyoruz. İkinci grupta bayiliklerimiz var. Burada Continental, Michelin, Starmaxx, Billas ve Özka markalarının bayiliklerini yapmaktayız. Üçüncü ve bizim için en önemlisi ise bizim evladımız niteliğinde olan Nutorque, Nubes ve Nubeco markalarının sahibiyiz. Bu markaların ürünlerini Sri Lanka’da anlaşmalı olduğumuz fabrikamızda, kendi kalıplarımızla Türkiye’ye uygun olduğunu düşündüğümüz üretim reçeteleriyle ürettiriyoruz. Markalarımızı hem Türkiye’de hem de az önce bahsetmiş olduğum ihracat pazarlarında da tanıtmaya başladık. Buradan da önemli geri dönüşler olacağını düşünüyoruz.

Pazara sunduğunuz markaların satışının yapıldığı alt bayileriniz var mı? İstanbul ve Marmara Bölgesi haricinde nerelerde hizmet veriyorsunuz?

Ankara’da şu anda alt bayimiz olarak iki iş ortağımız var. Diyarbakır’da bir iş ortağımız var, Denizli’de bulunmakta, Düzce’de ve Eskişehir’de bulunmakta. Kısa bir süre içerisinde dört ilde daha bölgesel bayi veya dağıtıcı olarak adını koyabileceğimiz satış noktalarımız olacak. Bu konuda çok aceleci olmadık. Biz markalarımızı doğru ürünlerle büyütmek ve tanınır hale getirmek için çok ciddi zaman harcadık. Ve artık ayaklarımız çok sağlam bastığı için de bunu hızlı bir şekilde yurt genelinde belli başlı sanayileşmiş illerde hayata geçireceğiz. Antalya, Konya, Kayseri, Samsun, Adana ve Gaziantep başta olmak üzere kısa bir süre içerisinde sektörün içinde bilinen firmalarla güzel birlikteliklerimiz oluşacak.

2024 yılındaki fuarlar için bir planlamanız var mı?

Bu sene bir katılımımız olmayacak. Ama bütün fuarlara ziyaretçi olarak katılıyoruz ve sektörde bulunan arkadaşlarımızla, müşteri tedarikçilerimizle mutlaka bir araya gelip sohbetler yapıyoruz. Fuarlar bir araya gelme vesileleri. Dolayısıyla sektörün gidişatını gözlemlemek için ve yeni fırsatlar geliştirebilmek için yine fuarları ziyaret edeceğiz. Oradan kendimize bazı ev ödevleri mutlaka çıkacaktır.

Sahada hizmet verdiğiniz ekibinizle ve servis hizmetlerinizle alakalı bilgi vermek ister misiniz?

Bir kere forklift lastiğinde değişim, bildiğimiz yöntemlerle olmuyor. Bunun için presleriniz ve pres haricinde uygun aparatlarının olması gerekiyor ki lastiğin değişimini güvenli, kaliteli bir şekilde yapabilelim. Onun için hem Esenyurt’ta hem de Tuzla’da bulunan şubemizde bulunan sabit garaj ekipmanlarımız var. Ayrıca da iki tane tam donanımlı mobil servis aracımız var. Bunları da “Nubes Go” adı altında markalaştırıyoruz. Bu hizmeti almak isteyen müşterilerimize, lastikleri bize ait olmayan bir marka olsa bile yerinde servis hizmeti verebiliyoruz. Şu anda iki mobil araçla Edirn ve Bolu arasındaki bölgelere yerinde hizmetimizi verebilmekteyiz. Önümüzdeki dönemde mobil hizmet servisinin Türkiye’de önemi çok daha artacak. Çünkü araç parkı yükseliyor, ihtiyaçlar çeşitleniyor ve zamana karşı yarıştan dolayı yerinde hızlı hizmetin önemi çok daha artıyor. Dolayısıyla bu konuda yatırımlarımız devam ediyor. Bu hizmeti tüm Türkiye’ye yayacağız.

Türkiye istif grubunda lastik üretimiyle alakalı değerlendirmeniz nelerdir?

Bugün itibarıyla üretime geçmiş ve yerli imalat yapma aşamalarında olan meslektaşlarımız var. Bunların hepsi sektörde bizim tanışık olduğumuz, sektöre çok değerli katkıları olan arkadaşlarımız. Bu sektörün şu anda önü açık, hepimiz biliyoruz bunu. Ama yapılan yerli imalat Türkiye pazarında kalmamalı, bunu mutlak surette ihracat pazarlarında da değerlendirmeliyiz. Net olarak bunu ifade ediyorum. Ve onlarla yapmış olduğumuz bu istişarelerde de anlıyoruz, yarattıkları ve yaratacakları markaları gerek yurt içi pazarda gerekse yurt dışı pazarda üretmek üzerine planları var. Üretim tabii ki çok zor bir iş. Kendi adıma takdir ediyorum ve gerçekten bu konuda başarılı olmalarını temenni ediyorum. Globalde özellikle çok büyük oyuncular var. Özellikle Sri Lanka, Hindistan bu konuda dünyada artık rüştünü ispat etmiş iki ülke. Bu ülkelerdeki imalatçıların çok yüksek üretim kapasiteleri var. Ve çok uzun yıllara dayanan üretim tecrübeleri var. Ürün çeşitlilikleri de oldukça fazla. Bu yaratılmakta olan yatırımların Türkiye adına bir markaya dönüşmesi için yatırım yapan arkadaşlarımızın sektördeki oyuncu olan yatırımcıların bu konuya çok dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Özellikle son yıllardaki ekonomik iniş çıkışların çok sert yaşanmaya başladığını gördüğümüz için burada üreticilerin gerçekten kapasite kullanımı, ölçek ekonomisinden faydalanabilme stratejilerini ve ürün çeşitliliğini emniyete almalarını naçizane tavsiye ediyorum.

Eklemek istediğiniz ve sektör takipçilerine söylemek istediğiniz son sözleriniz ne olur?

Sizlerle beraber burada sektör sohbeti yapmaktan çok mutluyuz. İstif Material Handling’le beraber fikirlerimizi, projelerimizi sektörde bulunan birçok kişiye duyurma şansı yakalıyoruz. Bu anlamda son olarak şunları söylemek isterim: Büyüyen, önü açık bir sektörün içerisinde yer alıyoruz. Bir kere bu bizler için büyük bir artı. Bu olumlu ortamda doğru yatırımlar yapmak zorundayız. İkincisi, eleman yetiştirmek zorundayız. Sektörün yetiştirdiği okul yok maalesef. Bu konuya da ciddi biçimde eğilmemiz gerekiyor. Doğru bir şekilde sektörel hafıza oluşturmak için en önemli güç insan gücü. Bu da nitelikli elemanların yetişmesiyle doğrudan orantılı. █

“Global Oyunda Var Olacağız”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

İstif Material Handling ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bize Katılın