“Karadeniz’in En Kurumsal Firmasıyız”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçtiğimiz yıllarda, Bursa’nın yetiştirip sektöre kazandırdığı genç müteşebbislerden Cem KALKANDELER, Samsun’da Karadeniz’in en iddiaalı forklift yatırımlarından birine imza atmıştı. Yale’nin Karadeniz Bölge Temsilcisi olan Maya Forklift kardeş marka Mavi Akü ile birlikte bölgenin forklift üzerine her türlü ihtiyacına cevap verecek durumda bulunuyor. Karadeniz seyahatimizde ziyaret etme imkanı bulduğumuz firma, sektör adına bizde, güzel izlenimler bıraktı. Maya Forklift ve Mavi Akü çalışmaları, bölgesel faaliyetleri ve sektör adına firmanın genel müdürü Cem KALKANDELER ile sizler için bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba Cem Bey. Öncelikle Cem Kalkandeler kimdir? Meslek hayatıyla ilgili biraz okurlarımıza kendinizden bahseder misiniz?
Fırat Üniversitesi Makina mezunuyum. Profesyonel iş hayatının tecrübe ve birikimlerinden sonra 2020 yılında Samsun’da ticari hayatıma başladım. Çocuk yaşta başlayan çalışma hayatımda Robert Bosch, Tofaş, Renault Xerox, Borusan Cat, Hasel firmalarında çalıştım ve son olarak Quicklift firmasında Yale Bursa bölge satış temsilciliği yaptım. 22 yıllık tecrübe sonrasında Samsun’a Nisan 2020’de geldim. Burada da kendi işimi kurma kararı aldım ve 2,5 yıl gibi bir sürede bugünlere geldik.

Mavi Akü ve Güç Sistemleri A.Ş. Samsun’da ilk kurduğunuz şirket. Mavi Akü’yü anlatır mısınız bize? Kuruluş amacı ve hizmet alanları nedir?
Samsunlu değilim ben, Bursalıyım. Samsun’a gelme durumu tesadüfen ortaya çıktı. Endüstriyel akü alanında olan boşluğu fark edip bu alana yönelme kararı aldım. Çok değerli dostumuz Mesa Akü çalışanları ve firma sahipleri Mehmet Bey ve Samet Bey çok değerli insanlar benim için. Kuruluş öncesi ve eğitim sürecinde çok destek oldular, personelimizin ilk eğitimleri Mesa Akü’de olmuştur. Samsun’da küçük bir dükkanda akü tamiri, bakımı ve satışı yapacağız diye başladık.

Peki üç yıllık süreci düşündüğümüzde Mavi Akü bugün ne durumdadır?
Mavi Akü Karadeniz’in en büyük endüstriyel akü firmasıdır. Küçük tip kuru akülerden traksiyoner akülere kadar tüm akü çeşitlerinde sadece endüstriyel işletmelere hizmet vermektedir. 2022 yılında forklift ve makine tarafımıza ağırlık vermemizle beraber Mavi Akü biraz daha geri planda gibi görünüyor ama gümbür gümbür devam ediyor hayata. 2023 sonuna doğru da büyük sürprizlerle karşınızda olacak.

Mavi Akü’nün ürün ve hizmet sürecinde neler var?
Biz Mavi Akü’de forklift ve traksiyoner akülerle ilgili çalışmaya başladık. Ayrıca araç aküsü… Sulu tip akü, kuru tip aküler, motosiklet aküleri, jel aküler gibi çeşitliliğimizi arttırmaya başladık. Biz akü konusunda hedef müşterilerimizin kapılarını çaldığımızda ilk kez karşılarında endüstriyel akü firması görmüş oldular. Bu durum bizim için hem avantaj hem de dezavantajdı. Yaygın hizmet ağımız ve sürekli artan kalitemiz ile çalışmaya devam ediyoruz. Bugün 17 şehirde 1500’e yakın firma ile çalışıyoruz. Sağ olsun, başladığımızdan beri yanımızda olan müşterilerimiz hiç değişmediler.
Mavi Akü, lityum akü konusunda Solion firmasının bayisidir. Traksiyoner akü bayiliği ise sürpriz olsun.

Beş bölümde de ayrı ayrı elemanların yetişmiş, personellerin bulundurulması gereken alanlar. Bu konuda neler söylersiniz?
Anlatacak şeyleriniz yoksa insanlar anlamak istedikleri yerlere gider. Bizim anlatacaklarımız var. Dediğimiz gibi biz makine de satıyoruz, akü de satıyoruz, yedek parçamız da var, lastik de satıyoruz, tekerlek de satıyoruz. Bu çeşitliliğin aslında bizi eğitecek bir tarafı da var. Stok programında gerekli satın alma birimi, teklif verecek arkadaş, satış personeli gerekli ve bunların yatırım anlamında bir eğitim/ gelişim maliyetleri var. Bütün bunların da bize öğrettiği çok şey var. 48 sayfalık bir kataloğumuz ile müşterilerimize kendimiz anlatıyoruz. Durmadan, sıkılmadan, bıkmadan anlatıyoruz. Bir endüstri işletmesinin, bir lojistik tesisinin sektörümüzle ilgili ihtiyacı ne olursa olsun, A’dan Z’ye tek bir adresle çalışabilmesini sağlıyoruz. Kendi tedarikçilerimizden aldığımız özel destekler sayesinde bugün Anadolu şehirlerinde yüzünü batıya, büyük şehirlere dönmüş, satın alma personellerini kazanıyoruz. Biz Samsun’dayız, Karadeniz’deyiz. Karadeniz’de kazanıyoruz. Karadeniz’e harcıyoruz. Buranın işletmesi, sloganıyla önümüze bakıyoruz.

Merkez binanızın özellikleri nelerdir?
4000 m2’lik bir tesis kurduk. Kapalı servis alanımız, yıkama, hurdalık, makine park alanı, cam showroomumuz, basket sahamız, ön bahçemiz, palmiye bahçemiz, üç katlı idari binamız, yedek parça depomuz, ziyaretçi ve personel otoparkına kadar her şey planlı ve güzel bir işletme kurduk.

Maya, Yale’nin Karadeniz bölge bayisi dediniz. Maya’nın Yale gibi başka temsil ettiği markalar nelerdir?
Birbiriyle çakışan ve çelişen bir marka ilişkimiz yok. Forklift lastiğinde Tatko’nun, makine tekerlekleri ve diğer ürün gruplarında FKK’nın bayisiyiz. Tedarikçilerimiz gelişmemiz ve büyümemiz konusunda bizleri sürekli destekliyor. Bizim için sadece bir bayilik değil adeta işletmemizin ortakları diyebiliriz. Vazgeçmeye hiç niyetimiz yok.

Dışarıdan bir forklift firması da yedek parça tedariğinde sizden destek alabiliyor mu?
Forklift firmalarına yedek parça satan ve tek kişi yedek parça olan firmalar var, bunlar gibi çalışma düşüncemiz yok, daha çok kapalı çalışmak istiyoruz. Süreklilik bizim için önemli. Yedek parça zaten kolay bir iş değil, hatta zor bir iş. Bu sebeple sadece müşterilerimiz için yedek parça bulunduruyoruz.

Sohbetimizin başında Samsun’u niye tercih ettiğinizi kısaca belirtmiştiniz. Gelinen bu üç yıllık zaman zarfında lokasyon tercihinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’mizin tüm şehirlerinde kaliteli hizmete ihtiyaç var. Kaliteli iş yapan firmaları tenzih ederek söylüyorum. Maalesef sektörümüz gelişmeye ve kaliteye ihtiyaç duyan dünyanın en yüksek mühendislik ekipmanlarının ticaretinin yapıldığı bir sektör. Ama sektörümüzdeki paydaşların kalitesinin ben daha da iyi olmasının mümkün olduğuna inanıyorum. O yüzden 81 ilde kaliteli bir işletmeye ihtiyaç var. Bugün Samsun’da olmamız bizi başarılı yapan bir şey diye düşünüyorsak eğer “Biz Ankara’da başarılı olamayız” gibi bir sonuç çıkartıldı. Türkiye’nin neresinde olursa olsun biz bu işi böyle yaparmışız. Şirketlerimizin ciro dağılımda tüm Karadeniz eşit sayılır. Dağların arkasındaki fabrikalarla çalışabilen bir işletmeyiz. Marka olmak biraz da böyle bir şey. Konya’da da yapsaydık böyle olurdu. Adana’da da yapsaydık, böyle olurdu. Bursa’da yapsak daha güzel olurdu. Bursalıyız. İstanbul’da yapsak böyle olur. Samsun güzel ama zor bir şehir. İnsanların çeşitliliği İstanbul gibi, İzmir gibi tam bir metropol. Samsun ve Karadeniz sanayisi gelişiyor. Karşılığını alıyoruz, kıymetliyiz burada. Samsun’daki, Karadeniz’deki sanayiciler bize kıymetli olduğumuzu hissettiriyor. Değer görüyoruz.
Sağ olsunlar. Mutluyuz.

Mavi Akü ve Maya Forklift’le ilgili yeni projeleriniz var mı?
On yıl önce de yirmi yıl önce de aynı şeyleri söylemiştim. Biz güzel işler yapmalıyız, güzel işler yapmak için gözün gelişmesi lazım. Önce görmek lazım. Araştırmak lazım. Korkmamak lazım. Eğer kendi yaptığınız işi doğru zannederseniz ve diğer bütün işlerin yanlış olduğuna inanırsınız olmaz. Doğru bir makina şirketi, doğru bir akü şirketi. Bütün işimiz bu. Ve doğru bir kiralama şirketi. Kiralık makinelerimiz çalışıyor. Makine satışı ve makine servis tarafı çalışıyor. Akü tamir, bakım, servis tarafımız çalışıyor. Bunların doğru markalarla yürümesi lazım. Mavi Akü’nün güzel bir marka süreci olacak. Çeşitlilik konusunda güzel bir sürecimiz olacak. Mavi Akü’ye de çok ciddi bir yatırım projemiz var. Maya zaten hızlı bir şekilde büyüyor. Fuarda müthiş bir talep, müthiş bir ilgi vardı. Otoshow’da premium bir araba gören insanlar gibi “Yale Samsun’da. Nasıl yani?” dediler. Samsunlu sanayiciler, endüstride iş yapan insanlar yerimizin Samsun’da olup olmadığıyla ilgili bize soru sordular. Evet Samsun’dayız. Buradayız. Yani Yale burada mı? Evet burada. Yale kaliteli bir marka. Kaliteli bir firma. Maya tarafında da güzel yatırımlarımız olacak. Teknik ekipman yatırımlarımız var. Ufak tefek üretim araştırmaları yapıyoruz. Tabii hepsini tek yerden yönetmek, tek yerden yapmak kolay bir iş değil.

Fuarlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Biz mikro işletmeyiz. Bir gün orta seviye bir işletme olacağız. Bazı şeyleri değerlendirirken de hadsizlik yapmak istemeyiz. Kendi imkânlarımızla, yüz m2’bir stantla katıldık, bizim için çok keyifli geçti. Dostlarımızı ağırladık, yeni insanlarla tanıştık. Fuar bazı şeyleri öğrenmek, bazı şeyleri anlamak için önemli, personelimiz o makinelere dokunmalı. Bin dokuz yüz altmış dört model bir makinemiz vardı fuarda. Çok büyük bir ilgi gördü. O makineyle ilgili de çok kısa bir şey söyleyeyim. Ocak ayında onu biz Samsun’da çalışırken bir fabrikadan satın aldık. Elli dokuz yaşında. Değerli Yale Türkiye Müdürü Barış Bey de yanımızdaydı sağ olsun. Türkiye’nin bölgesel anlamda marka olan bir iş makinaları ve endüstriyel makinalar fuarına bence ihtiyacı var. Bence tüm komşu ülkelerimizin de ziyarete gelebileceği Türkiye’de bir iş makine endüstriyel makinelerle ilgili bir fuar alt yapısı hazırlanıp yapılmadı. Biz bunun neresinde oluruz, nasıl oluruz? Onu da süreç gösterir. Birçok yurt dışı fuarlarına davet edildik; Avrupa’da, Amerika’da ve Çin’de etkinliklere davet ettiler. İki yıla bu kadar şeyi sığdırmak biraz seyahat kısıtlaması veriyor insana. O yüzden biraz seyahat kısıtlamam var. Sonuçta aileme, eşime, çocuğuma bir zaman ayırmak zorundayım. Eğer başarılı olmak istiyorsak maalesef işimizle evleniyoruz. Yani özel hayatımız, sosyal hayatımız, hiçbir şeyimiz olmuyor. Yıllar sonra her şey güzel olduğunda bir başarı hikâyesi gibi anlatılıyor. Ama kanla, terle yazılmış bir başarı hikâyesi. Çok şeylerden fedakârlıklar yaparak buralara geliyoruz. Ben sektöre değer katacak her şeyi yapmak isterim. Ama dediğim gibi sektörün de duruşu çok kıymetli. Biz onlarca markayı bayilik almadan satabiliriz, ama bir duruşumuzun olması lazım. O tarafta uzmanlaşmak lazım. Samsun’da veya bölgemizde bir etkinlik, bir fuar varsa bizim içinde olmamız lazım. Bakalım, görüşmelerimiz devam ediyor, sektör ismimizi yeni öğreniyor olabilir ama hiç unutmayacaktır.

 

Kalifiye eleman ihtiyacını nasıl karşılıyorsunuz?
İnsanlar kararlarıyla yaşarlar bence, bu kararlardan en önemlisi de bir işe nasıl başlayacağımızı belirlememiz lazım. Başlarken de şöyle bir konu yok; “Ben iş yapacağım ve yetişmiş personelleri A, B, C firmalarından transfer edeceğim veya orada mutsuz olan işten ayrılmış veya işten çıkartılmış arkadaşları da bünyeme katacağım.” Böyle bir konu yok. Yangın sigortası, deprem sigortası, arabamıza kasko yaptırıyorsak bizim gibi insanlar için de iş yerinin sigortası personeldir. Dört beş personelle yapabileceğiniz bir iş varsa burada altıncı, yedinci personel çalıştırmanız lazım. Yedek bir personele ihtiyacımız var. Şu çok duyduğumuz bir cümle: “Ustamızla kalfamız ayrıldılar, dükkan açtılar, rakip oldular. Muhasebeci işi bıraktı.” Yani on kişilik bir işletmeyi siz sekiz kişiyle yönetiyorsanız zaten her gün kaskosuz bir arabayla tehlikeli sürüş yapıyorsunuz demektir. Biz de şöyle karar verdik: Ben bir kişi lazımdı, iki kişi aldım. Üç kişi bize yeterdi, dört kişi çalıştık. İş büyüdükçe bugün yaklaşık yirmi kişiyle çalışıyoruz. Hem insan yetiştirmeyeceksiniz, hem yetişmiş adam arayacaksınız. Hem kimsenin çalışmaya niyeti yok, diyeceksiniz. Yani onlar beni yarına götürmüyor. Biz ne yaptık? Sabırla insan yetiştirmeye başladık ve bugün sorunsuz çalışıyoruz. Ben Karadeniz’in en büyük forklift işletmesiyim. En büyük akü merkezi. Karadeniz’deki bütün forkliftçileri toplasanız biz etmiyoruz. O zaman biz bu sektöre insan yetiştirme sorununa sahip olacağız. O tarafta duruyoruz yani kamu kurumlarıyla tanışmak lazım, markalarla tanışmak lazım. Ama başka detaylar var. Soyunma odasını düzgün vermiyorsanız, ellerindeki yağları çıkartacak doğru sabunu bile kısıyorsanız, personel servisi uygulaması yerine herkes otobüsle gitsin gelsin diyorsanız, özel günlerde maddi manevi yanlarında olmuyorsanız, aidiyet kültürünü yaratamıyorsanız bu insanlar çalışmak için şevki hissetmez. Bu insanlara siz bu duyguları bir şekilde aktarmak zorundasınız. Biz insan yetiştiriyoruz. Ben Samsun’a geldiğimde bugün ekibimizle çalışan insanların hiçbiriyle beraber gelmedim. Hepsiyle burada tanıştık, kimi hiç hayatında forklift görmemişti, kim hayatında hiç akü görmemişti. Aydınlatma tesisatı nasıl çekilir, lastik nasıl değiştirilir, kontak çalışmıyor, rölesi nasıl değiştirilir? Hepsini çabayla, mücadeleyle geliştirdik. Bugün yirmi personelimiz varsa emin olun bu elli kişilik bir elekten yirmi kişi kalmıştır. Evet, biz insan yetiştireceğiz.

 

Maya Services Rental markanızdan bahsedebilir miyiz?
Sektörümüzün olmazsa olmazlarından bir tanesi, kiralık akü, kiralık forklift. Bunlarla ilgili de zaman zaman karşımıza çıktığında kiralama işleri uzun dönem ve orta vade dediğimiz kiralama işlerini yapıyoruz. Kiralama tarafımızı biraz ayrı tuttuk, tahminen iki yıllık sürecin sonunda oraya büyük bir yatırım yapacağız. Bölgenin çok büyük bir kiralama şirketi olacak. Operasyonu ayrı bir ayrı bir şekilde yönetmeyi düşünüyoruz. Yani kendi lojistiğini, kendi nakliyesini, kendi organizasyonunu yapan bir işletme olacak. Bu arada bizim coğrafyamız çok büyük. Çok büyük bir coğrafyada yani Artvin’den Zonguldak’a kadar çalışıyoruz. Bölgemize has bazı dinamikler var. Bunlarla ilgili 2024’te büyük sürprizlerle gelecek Maya.
Geçtiğimiz konuların dışında okurlarımıza söylemek istediğiniz bir konu var mı?
Hayat matematikle yaşanır. Bizim işimiz matematikle yapılır. Bölgemizde kaç tane firma olduğunu yazıp bu firmaların kaçıyla tanıştığınızı, kaçıyla ilişki halinde olduğunuzu, kaçında kaç tane ne marka makine olduğunu bilmiyorsanız bir oturup düşünün. Uzaktaki ödülleri arzuladıklarını, hayal ettiklerini gözlemliyorum. Bizim takvimlerimizden promosyonlarımıza, ajandalarımıza, boyama kitabımıza kadar her şeyimiz var. Hepsiyle ilgili kafa yoruyoruz. Firmalarımızı ziyaret ediyoruz. “Merhaba” diyen, “ihtiyacınız var mı” diye soran personellerimiz var. Bunların maliyetleri var. O yüzden de işimize yatırım yapıyoruz. Tabii bu çok yönlülük de nereden geliyor? Sanata, spora ve bilime olan ilgi yanında doğru gözlem. Sizin derginiz de dahil olmak üzere sektörü takip ettiğimiz iletişim araçları… Bunlar kıymetli şeyler.

Okurlarımıza son sözünüz ne olur?
Derginizde çalışan arkadaşlar olsun, yöneticiler olsun saygı duyulacak bir iş yapıyorsunuz. Dergicilik kolay bir iş değil. Sabırla yapılan bir iş. Bugün güzel bir dergiyi görünce arkasında bir on yıl, yirmi yıl olduğunu bilmek lazım. Bunu bir matbaa ürünü olarak görmemek lazım. Arkasında bir emek var. Büyük bir mücadele var. Grafiği, tasarımı, haberleri, adreslere ulaşması, dağıtımı. Bu konuda kendi adıma teşekkür ederim. Çok ciddi bir çaba. Bu konuda size hem teşekkür ederim, hem tebrik ederim. Biz de zaman zaman derginizde yer alıyoruz. Ben klasik iletişim araçlarını savunan bir insanım. Mesele iletişim araçlarının biçimleri değil, onların kullanılmasıdır. O yüzden de derginizin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllar bir işi aynı şekilde yapmak bir ısrardır. Israrcı insanlar da kazanırlar. Mümkün olduğunca size destek olmak için elimizden gelen özveriyi göstereceğiz.

“Karadeniz’in En Kurumsal Firmasıyız”

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

İstif Material Handling ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bize Katılın