Moskova’da DM Fairs firmasının davetiyle Cemat Fuarı’na İstif Material Handling Dergisi World eki ile katıldık. Stantlara dergimizi dağıtıp hem kendimizi hem dergimizi hem de Türkiye istif sektörünü tanıttık.
Fuardan arta kalan zamanımızda Moskova’yı gezdik. Moskova tertipli, düzenli ve ferah bir şehir. Kızıl Meydan sürekli ziyaretçi çekmesine rağmen gürültü, patırtı, kargaşa nerdeyse yok. Yüz-yüz elli yıllık binaların arasında yürüyorsunuz ama boyasız kırık dökük tek bir bina yok.Caddeler alabildiğine geniş ve yemyeşil ağaçlandırılmış, olanlar korunmuş.Sokak araları dahi çok çok geniş, ferah.
Neredeyse şehrin her bir köşesi iyi bir şehir planlamasıyla oluşturulmuş. Büyük oğlum Yasin’le birlikte gezdik. Yasin’in İngilizce bilmesi hem fuar hem resmi işlemler hem de şehir turunda işimizi çok kolaylaştırdı.
Yandex taksi uygulaması orada çok kullanışlı ve sistem suistimale izin vermiyor. Taksi nereye çağırırsanız oraya geliyor. Nereyi işaretlerseniz oraya bırakıyor. Ve taksiye binmeden ne ücret ödeyeceğinizi biliyorsunuz. Yolda sıkışan trafik veya ücretli yol kullanmak durumunda kalınması baştaki ücreti etkilemiyor.
Bir taksiciyle aramızda geçen muhabbeti aktarmak istiyorum. Taksicinin siması bizim
coğrafyamızın insanına benzediği için nereli olduğunu sordum. İngilizce bir şeyler söyledi, emin olamadım. Yasin, “Adı Ali’ymiş. Suriyeli.” dedi. Sonra Yasin’le İngilizce konuştular. Ben de, “Neden İngilizce konuşuyorsunuz, bizim dedelerimiz birlikte omuz omuza savaştı. Biz kardeşiz. Sen Arap mısın Ali?” dedim. Ali yine İngilizce “Biz Arap değiliz, Suriyeliyiz. Sizde Kürt neyse bizde de Arap odur.” dedi.
Sonra anladım; Ali, Antakya’nın sınır ötesi güneyinde yaşayan, Suriye’nin Şii ailelerinden birine mensup bir arkadaştı.
Kızıl Meydan’a giderken Mitino’dan Moskova metrosuna bindik. Metrodan çıktığınızda birçok yerde olduğu gibi sizi tarihi bir kilise karşılıyor. Fotoğraflarda da göreceğiniz üzere şansımıza mükemmel bir hava vardı. Kızıl Meydan çevresinde ve Moskova’nın birçok yerinde dev heykeller bir anda karşınıza dikiliveriyor adeta… Ruslar biraz prens, kral, asker ve Hristiyan din adamlarıyla heykel müzesi haline getirmişler Moskova’yı.
Yine dev bir heykelin önünde durduk. Yasin telefonun ekranını heykelin kitabesine tutarak 1832 yılında yazılmış kitabeyi çevirdi. “Demek ki önemli bir adammış Prens…” yazıyor dedi Yasin. Ben de, “O kadar da önemli olduğunu düşünmüyorum. Eğer önemli adam olsa prens olarak kalmaz kral olurdu.” Dedim, gülüştük.
Bu prens meselesinden de anlaşılacağı üzere Ruslar prensler, krallar ve askerlere devasa anlamlar yükleyerek büyük bir tarih hikayesi yazmışlar ve halklarını bu yazdıkları hikayeye sadık kalmaları konusunda ikna etmişler. 250 yılda yazdıkları düşünce ve kurgu modern, ferah, huzurlu bir şehir meydana getirmiş.
Moskova’da temel gıda ve ihtiyaç maddeleri bize göre 2,5-3 kat daha ucuz. Yakıt Türk parasıyla 15 TL civarında.
Moskova’ya gelmişken Ulu Cami’yi görmeden olmazdı. Ayıptır söylemesi, Moskova’da bir cami bir Müslüman için büyük nimet. İbadet etmek istiyorsanız her yerde imkan bulunabilir ama taharet çok önemli bir konu. Rusya’da büyük alışveriş merkezleri de dahil olmak üzere hiçbir yerde tuvaletlerde taharet musluğu yok. Muhtemelen bazı Müslüman ve Türk mekanlarında vardır. Ama bizim gittiğimiz Türk mekanlarında da yine taharet musluğu bulunmuyordu.
Moskova Ulu Cami, Türkiye Cumhuriyeti’nin de yapımında rol aldığı bir ibadethane. 2015’te bitirilmiş, modern ve son derece etkili bir mimariyle yapılmış. 4 müezzin tarafından nöbetleşe 24 saat aralıksız Kur’an okunuyor.
Orada tanıştığımız cami halılarını değiştiren halı ustası bize “Hoş geldiniz” derken duygulandı, bir garip oldu. Doğrusu nasıl bir çağrışım yaptık, anlayamadık ama Hasan Abi “Memlekette yayık yapmayı özledim” dedi. Sonra sağ olsun Zakir Bey bizi ağırladı, camiyi ve cami müzesini gezdirdi.
Crokus Vegas’ta Alanya kebap şefi İbrahim Usta, Moskova Nehri burunda bulunan Türk Baba Lokantası Osman Usta’yla da hasbihal etme imkanımız oldu.
Moskova’da doğrusu şu hisse kapıldım: Dünyanın neresine giderseniz gidin bir köşede bir Türk’e rastlıyorsunuz.
Bir sonraki hedef durağımız Dubai. Nasipse oradan da izlenimler paylaşmak üzere hoşça kalın.
Yorumlar kapalı.