Türkiye Aküde Üretim Üssü Oldu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Asterion kısa bir zaman diliminde önemli bir başarıya imza atarak Türkiye Akü pazarının önemli oyuncularından biri haline geldi. Yeni taşındıkları Dilovası’nda ki tesislere bizi davet eden ve şirketin bu başarıda en büyük pay sahiplerinden biri olan Veysel Petekkaya ile Asterion’un başarı hikayesini ve 2025 planlarını konuştuk.

Asterion’un Türkiye’de kuruluş hikayesinden ve Kendinizden ve firmadaki görevlerinizden bahseder misiniz?
Fabrikamıza, firmamıza hoş geldiniz. Her zaman sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz. Ben Veysel Petekkaya yaklaşık on yedi yıldır üretim sektöründe görev almaktayım. Yüksek mühendisim. Bütün meslek hayatım üretimle ve üretim alanlarıyla geçti. İlk etapta üretim mühendisliği, sonra üretim müdürlüğü, farklı firmalarda fabrika müdürlükleri. Şu anda firmamızda da genel müdür pozisyonunda görevimi sürdürmekteyim.
Asterion markamız altı sene kadar önce Türkiye’de ticari faaliyet amacıyla bir ofiste kurulmuş bir firma. Son iki buçuk yılllık sürede ise üretim faaliyetine başlamış akabinde yurt dışı yurt içi birçok büyük kuruluşa hizmet veren bir konuma geçmiştir.
Asterion bugün, Türkiye’de yerli bir üretici olma özelliğine sahip bir marka olarak yerini aldı ve her geçen gün de pazar payını büyütmektedir. Şu anda ülkemizde özellikle lityum konusunda üretici vasfına sahip birkaç firmadan biri. Bunu da gururla söyleyebiliriz.
Asterion çatısının bünyesinde hangi ürünler yer almakta, üreticisi veya temsilcisi olduğunuz ürünlerin durumunu sizden dinleyebilir miyiz?
Asterion markası yirmi altı yıllık bir tecrübenin ülkemizde markalaşmış hali. Bu tecrübenin içerisinde akü çeşitlerinin çok büyük bir yer tuttuğundan bahsedebiliriz. Çeşitli enerji depolama ürünleri, enerji kontrol üniteleri, bunlarında konuya dahil edilmesinde fayda olabilir. Özellikle akü kısmında karbon aküler, jel aküler, traksiyoner aküler ve nihayetinde de daha da özelleşmiş olan lityum aküler konusunda ciddi bir odaklanma söz konusudur.
Bunun dışında Solar sistemler kısmında da ilgili bir yapılanmamız var. Özellikle son bir senede bu konularda ciddi bir yapılanmaya gittik.
Bu yapılanmanın içinde de aküler çok ciddi yer tutmaktadır.
Solardan bahsetmişken güneş enerjisi panellerinin tarlaları oluşmaya başladı. Bilhassa Konya Ovası’nda son zamanlarda dikkat çekiyor bu yatırımlar. Söz konusu bu yatırımlar arttıkça da sizin bu tarz ürünlerinize olan ihtiyacı öne çıkaracaktır.
Kesinlikle haklısınız. Yani Türkiye bu konuda hakikaten çok ciddi potansiyeli olan bir Pazar haline geldi. Bu fırsatı bugün yerli, yabancı bütün oyuncular görüyor. Fark ediyor ve buna adapte olacak şekilde yatırımlar yapılıyor.
Firmamız da Asterion markamız da bu konuda ciddi yatırımlar yaptı. Temsilcisi olduğu ürünleri Türkiye’ye getirerek bunların satışını ve servisini yaparak gerekse fabrikamızda üretimini yaptığımız ürünlerle pazarda ciddi bir ürün hakimiyetimiz var. Burada tabii önemli nokta şu. Ürünleri seçerken, ürünlerin satışını yapan, servisini yapan firmalar seçmekte fayda var . Bu yüzden arkasında durulması ve ürünlerin satış hizmetlerin ve devamında güçlü olmaları en önemli konu.
İstif makinaları ve depo ekipmanları için geliştirdiğiniz bir ürününüz var mı?
Firmamız iki buçuk yıl önce özellikle üretici kimliğini kazandığında ilk olarak odaklandığımız nokta zaten istif makineleri, depo ekipmanları gibi ürünler oldu ve halen de bunu gururla söylüyoruz ki fabrikamızın üretim tesisimizin lokomotif sektörü bu sektör. Türkiye’de aklınıza gelebilecek hemen hemen bütün markalar için,bunun için de Avrupa markaları, Amerika menşeli markalar ve Uzak Doğu menşeili markalar olmak üzere tümü için çeşitli firmalara, çeşitli uygulamalara ürünler ve çözümler ürettik. Teslim ettik. Bu en küçük bir yüz amper aküden tutun da bin amper aküye kadar biz teslimatlar yaptık istif makineleri ve depo ekipmanları konusu bizim devamlı az önce söylediğim gibi lokomotif sektörümüz, burada gittikçe de referanslarımız artmakta.

Akü sektörünü değerlendirir misiniz? Genel olarak yakın gelecekte ne gibi öngörülerimiz var?
Açıkçası çok önemli bir sektör. Çünkü akü demek depolama demek aslında. Enerji depolama ihtiyaç halinde kullanmak içindir. Yani enerji depolama size enerjiyi hazırda tutmanızı sağlar.
Bilhassa 7 / 24 vardiyanız olduğunda bu enerji yedekleme sistemleri size uzun süreli kullanım kolaylığı ve avantaj sağlamaktadır. Forkliftlerde traksiyonerlerde olduğu gibi. Bunun için aslında akü iki amaçla da kritik özellikleri var. Yani yedekleme için dahi önemli bir görev alıyor, devamlı bir kullanımı için de aslında çok önemli bir görevi var. Onun için akü seçimi yapan firmalara, akü yatırım yapacak firmalara bu önemi anlatıyoruz. Teknik bir satın almada bunu dikkate alarak karar vermeleri gerektiğini belirtiyoruz. Onun için sektörde akü seçimi de çok kritik bir yer kapsıyor.
Firmalar için ve günlük hayatta da öyle, Türkiye’de tabii bu konuda dediğim gibi az önce, lise düzeyinde eğitimler vererek sağlamaya çalışıyoruz. Ama bunun dışında ister istemez tabii ki sadece fiyat bazlı kararlar verip ama maalesef ardından ciddi pişmanlıklar yaşayan firmalarda gördük. Yani buradaki tek temennimiz tabii ürünün ilk maliyeti dışında uzun vadeli bir maliyeti olduğunu da düşünmek. Bu ürün böyle bir ürün çünkü. Teknik bir ürün, uzun ömürlü bir ürün.
Onun için buradaki beklentileri karşılamak adına piyasanın daha da bilinçlenmesi için projeleriniz var mıdır? Varsa bu konuda neler söylersiniz?
Burada bir yerli üreticiyiz. Çok farklı ebatlarda, boylarda, kapasitelerde ürünler yapabiliyoruz. Bu bir artıdır yani bir al sat yapan bir firmanın dışında bir üretici olmak bunu sağlıyor. Daha esnek olabiliyorsunuz. Bu da özel projeleri getiriyor tabii ki. Az önce söylediğim 1000 amper bir akü kolay kolay yurt dışından getirtemezsiniz. Getirseniz bile ciddi bir maliyeti olur. Ama biz burada fabrikamızla imkanlarımıza, personelimizle yapabiliyoruz. Evet. Bu tip büyük projeler için aslında marka projelerimiz mevcut. Bunun dışında Türkiye’de tabii aklınıza gelebilecek büyük otomotiv firmaları beyaz eşya firmaları burada Türkiye’nin dediğim gibi ilk beşine giren firmalar. Bunlar lityum konusunda bizi tercih ettiler. Ve şu anda Yaklaşık iki yıldır sorunsuz bir şekilde kullanılıyor. Ve devam siparişleri de alıyoruz bununla ilgili.
Burada önemli olan akünün teknik gereksinimleri sağlayabilmesi, haberleşme gereksinimlerini sağlayabilmesi. Bunu da biz mühendislerimizle, teknisyen kadromuzla sağlayabiliyor ve bunun dışında da o bahsettiğim yıllarda kurumlarla yapıyoruz, eğitimler veriyoruz. Bu da devamını getiriyor. Dediğim gibi özellikle otomotiv sektöründe ve beyaz eşya sektöründe ciddi manada ürünlerimiz kullanılmakta. Bizim için referansı olabilecek çok güzel firmalarımız var.
Türkiye’nin üretim Merkezi olması hangi avantajları içeriyor? Bu konuda Türkiye pazarıyla ilgili sektöre dair ne görüyorsunuz?
Türkiye üretim üssü olma açısından çok ciddi adımlar attı ve ilerledi. Şu anda hakikaten gerek medyada gerek görsel ve sosyal medyada görüldüğü üzere birçok yerli, yabancı firma Türkiye’de enerji depolarıyla ilgili özellikle yatırımlar yapmak istiyorlar. Bunun çeşitli nedenleri var. Bizim de birinci önceliğimiz şu. Ürünlerin üretiminin maksimum verimlilik içerisine yerleştirmek. Yani bunun kablosundan, bakır barosuna, kasasına, aklınıza gelecek tüm ekipmanlarını maksimum seviyede yerlileştirmek amacıyla çalışıyoruz. Bu tabii hızlı bir teslimat getirmiş oluyor. Maliyet avantajı getirmiş oluyor gibi amacımız bu yerlilik oranını arttırmak. Ciddi manada ürünlerimizi Türkiye’den temin ettiğimiz ürünlerle üretmek.
Bunun getirdiği bir diğer fayda olarak da, Türkiye’de ciddi bir istihdam sağlamış oluyoruz. Gerek direkt istihdam yani personel çalıştırarak hem de tedarikçilerimizi çalıştırarak dolaylı bir istihdam da sağlamış oluyoruz. Firmamızın da zaten en büyük amaçlarından biri bu.
Temel amacımız, Türkiye’deki üretim kapasitemizi ve çalışan sayımızı arttırmak ve istif sektörü başta olmak üzere birçok sektörde kullanılan ürünler temin etmek. Bu tabii çok avantajlı bir şey. Tabii gereksinimler neler? Ciddi bir kalite beklentimiz var. Bunun hakikaten tedarikçilerimizde de eğitimler veriyoruz. Onları ziyaret ediyoruz, buraya çağırıyoruz. Tasarımcı arkadaşımız gidiyor. Tasarımsal bir ihtiyaç varsa yerinde eğitimini veriyoruz.
İhracat konusunda markanız hangi ülkelere ulaşmakta ve hedeflediğiniz yeni pazarlar konusunda ne söylersiniz?
İhracat konusunda özellikle 2024’ün ikinci yarısından itibaren bir odaklanmamız oldu birkaç ülkeye de hatta bu konuda pazarlama açısından ziyaretlerimiz gerçekleşti. Ülkemizin jeopolitik konumundan dolayı Arap ülkeleri bizim için çok ciddi bir pazar. Bunun dışında Kuzey Afrika ülkeleri yine ciddi bir potansiyel barındırıyor. Bu da tabii işte Tunus gibi, Ürdün gibi ülkelerle de şu anda ciddi bir iletişim halindeyiz. İki hafta önce Tunus’a konteyner bazında ilk sevkiyatımızı yaptık.

Bu sene özellikle hedefimizde Suudi Arabistan ve Ürdün var.
Yurt dışından temas kurup bizden ürün ve hizmet talep eden firmaların beklentisi de şu açık konuşmak gerekirse. Karşılarda bir teknik muhatap bulmak, hızlı cevap alabilecekleri bir firma görmek istiyorlar. Bunun Türkiye’de olduğunu biliyorlar. Açıkçası ve biz de firmamızla bunu hep ön plana çıkarıyoruz. Güvenle bir ticaret yapabilecekleri, yedek parça temini edebileceklerini ve teknik destek personel desteği verebileceğimiz bir ortam var ve bunu onlara aktarıyoruz. Özellikle 2025’te bu konuda ciddi bir vites artışı olacağına inanıyorum ben. Daha hızlı bir yol olacağız ve ihracat konusunda da güzel adımlar olacağına inanıyorum.
İş ortaklarınızın ihtiyaç duyduğu en doğru akü hangi kriterlere göre nasıl seçilmektedir? Buna bağlı olarak potansiyel müşteri portföyünüzdeki firmalardan kendi ihtiyaçlarını doğru belirleme konusunda yeterli destek alabiliyor musunuz?
Güzel bir sorun açıkçası. Sonuçta konu ne olursa olsun, doğru cevaba ulaşmak için doğru soruları sormanız gerekiyor. Müşterilerimiz bize doğru sorularla geldiklerinde biz de bir o kadar kısa sürede hızlı dönüş yapabiliyoruz. İş ortaklarımızın çeşitliliği çok fazla, sektör tipi olarak. Yani bir gıda sektöründe, Türkiye’nin önde gelen bir firması da bizim bir müşterimiz olabilirken, az önce söylediğim gibi otomotiv firması da olabiliyor. Ama bunun dışında küçük bir depo da bir firmamız olabiliyor. Buradaki en önemli nokta aslında satış personelinin kontak kuran personelimizle arkadaşımızın ihtiyacı iyi analiz etmesi gerekiyor. Biz bunu bir tavsiye niteliğinde de söylüyoruz. Yani bir ürün seçerken de lütfen önce kendi ihtiyacınızı belirleyin. Ondan sonra o ürünü seçmeye karar verin. Seçim veya bir analize gidin. Çünkü tabii ki herkes ürünü satmak ister. Burada önemli olan doğru ürünü verebilmek. Biz bu konuda çok şeffaf ve dürüst davrandığımızı iddia ediyoruz. Çünkü ürünlerin uzun ömürlü kullanılması da buna bağlı, doğruyu seçerseniz aslında o ürünler çok uzun süre kullanılıyor, sorunsuz bir şekilde kullanılabiliyor.
Bu konuda müşterilerimizin satın alma departmanları çok kritik öneme sahip. Orada bir teknik satın alma personeli varsa hakikaten ciddi bir yol alabiliyoruz. Bu konu çok önemli çünkü işin sonunda yanlış tercih yapıldığı zaman bir milli servet harcanmış oluyor.
Kaç çeşit akü satışa sunmaktasınız. Ve bu aküler neye göre sınıflandırılmakta?
Geçtiğimiz yıl daha fazla çeşit akülerimiz vardı. Ama biz piyasayı, ihtiyaç koşullarını çok iyi koklamaya ve analiz etmeye önem veriyoruz. Ve çok çeşitten ziyade verimliliği esas alıyoruz. Burada elbette lityum aküler önemli bir yer tutuyor. Sonra da jel aküler geliyor. Ama tabii eski tip karbon aküler, kurşun aküler, müşterilerin ihtiyacına göre bunlar da yine bizim portföyümüzde var.
Tabii akünün yanında az önce söylediğim gibi farklı güç seviyeleri için modüllerimiz var. Bunlar da tabii yine doğru projeye, doğru ürün olacak şekilde seçilip kullanılmakta paket çözüm şeklinde sunmaya çalışıyoruz.
Akü modelleri konusunda olumsuz çevre koşullarının etkisi nedir ve bu etkiler nasıl ekarte edilir? Buna bağlı olarak aküler bu şartlara karşı nasıl dayanıklı hale getirilmiştir?
Aküler büyük oranda dış alanlarda kullanılmakta. Özellikle iş makinelerinde ya da forkliftlerde dış alan kullanımı çok fazla var. Yani solar sektöründe de bahsettiğiniz gibi güneş tarlalarında veya çiftliklerde kullanılır durumda şimdi fazlasıyla.
Burada tabii akülerin bizim o kasa dediğimiz, dış kısmının tasarımı çok önemli. Bu belli bir tasarım sürecinden geçtikten sonra seri üretime alınmış olması gerekiyor. Biz burada Türkiye’deki fabrikamızda da kendi tasarım ekibimizle tasarımları yapıyoruz. Ve bu tasarımları yaparken de sizin de söylediğiniz gibi dış koşullardan minimum seviyede etkilenecek şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu da tabii akünün ömrünü arttıran parametrelerden biri. Burada en önemli konu yine az önce söylediğim gibi o ilk kontağı kuran arkadaşımızın, satış personelimizin oradaki uygulama noktasını kendisinde görmesi. Müşteriyle beraber ziyaret etmesi ve notlarını almasına önemli kriter. Bundan sonrasında tasarım ekibimize kalıyor. Yani doğru tasarım yaparak da ürünümüzü, dış ortamın olumsuz etkilerinden izole edebiliyoruz.
Burada akü kullanıcılarına bir tavsiyeniz olur mu?
Akü de sonuçta ömürlü bir ürün. Tamamen bitmesine kadar beklendiğinde bir enerji kaybı söz konusu. Ama Lityum’da ne kadar çok ara şarj yaparsanız bu akü ömrünü tüketmemiş olursunuz. Ve ömrü çok daha uzun olur akünüzün. Bunun için bu ara şarj yapmanın avantajını yine eğitimlerimizde anlatıp bu son kullanıcılara, operatörlere her fırsatta ara şarj yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu da akü ömrünü uzatıyor.
Yatırım yapan, satın alma direktörü, işin patronu. Bu konuda hakikaten lityumun avantajını görmüş oluyor. Sadece bu özellik bile diğer akü seçeneklerinden lityumu öne çıkarıyor.
2025 yılında bir fuar planlamanız var mı?
Fuarlar sektörümüz açısından çok önemli. Bazı markalar fuarları tanıtım açısından iyi kullanıyor.
Hem firma kendini gösteriyor hem de tabii sektördeki diğer gelişmeleri de canlı olarak takip edebiliyorsunuz. Biz tabii fuarda iki kola ayırıyoruz. Bir, fuara ziyaretçi olarak katılmak ve oradaki nabzı tutmak amacıyla pazarlama ekiplerimiz, tasarımcı arkadaşımız veya üretim ekibinde sorumlu arkadaşımızın katıldığı gibi. Buna çok önem veriyoruz hakikaten. Bir de katılımcı gözüyle katılmak var. Biz tabii yurt içi ve yurt dışı fuarlarla ilgili ciddi bir analiz yapıyoruz. İşte mesela Suudi Arabistan’da bir fuar var. Bunun dışında Cezayir’de bir fuar var. Onu takip ediyoruz şu anda. Arkadaşlarımız yazışıyorlar. Türkiye tabii Win fuarı var diğer istif makineleriyle ilgili fuarlarımız var biliyorsunuz. Onlarla ilgili de şu anda bir bütçe ayırdık. Ve katılım aşamasındayız açıkçası. 2025’te en az iki fuara katılım sağlayacağız. Ama iki bin yirmi altı itibariyle bu fuar programlarımız artmış olacak.
Umarım sektör, daha da güçlenir ve bütün kullanıcılar, bütün oyuncular fuarlarla beraber daha da büyük pazarlara ulaşır.
Eklemek istediğiniz belki bizim sormak için gözden kaçırdığımız bir konu var mıdır? Ve son olarak da sektör takipçilerine okurlarımıza ne söylemek istersiniz?
Burada ülkemizde, bir yerli üretici formuyla, yerli üretim yapan bir firma olarak müşterilerimize en hızlı şekilde, en doğru maliyette ürünler vermek en büyük amacımız.
Sektör takipçilerine önerimiz akü gibi maliyetli bir üründe milli servetimizin heba olmaması adına doğru firma ve doğru ürün konusunda titizlik göstermeleridir.
Bizim kapımız her zaman açık, tanımak görmek isteyen herkes gelebilir çayımızı kahvemizi içebilir.
Burada sektör takipçilerini ağırlamak bize mutluluk verir.
Vakit ayırıp bize bu imkânı tanıdığınız için de İstif Material Handling Dergisi ailesine de, teşekkür ederiz.

Türkiye Aküde Üretim Üssü Oldu

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

İstif Material Handling ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin

Bize Katılın