2024 ve 2025’i sektörel bazda değerlendiren Tolga Kısacıkoğlu, “Galva Metal olarak gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlar sayesinde, 2025 yılına daha umutlu bir bakış açısıyla giriyoruz.” dedi.
Şirketiniz ve çelik sektörü açısından 2024 yılı nasıl geçti? 2025 Yılı nasıl bir yıl olur?
2024 yılı, çelik sektörü açısından oldukça zorlu bir yıl olarak öne çıktı. Küresel ölçekteki ekonomik daralma, özellikle gelişmiş ülkelerdeki resesyon riskleri ve Çin gibi büyük çelik üreticisi ülkelerdeki ekonomik yavaşlama, sektördeki talep dinamiklerini olumsuz yönde etkiledi. Özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerinde görülen daralma, çelik talebindeki azalmaya neden oldu. Bu daralma, küresel ekonomik belirsizliklerin etkisiyle paralel olarak gerçekleşti. Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’nın bazı bölgelerinde enflasyonun yüksek seyri ve merkez bankalarının faiz artırımları, yatırımların yavaşlamasına ve tüketici harcamalarının düşmesine yol açtı. Bu durum, çelik talebini doğrudan etkileyerek altyapı projeleri ve büyük inşaat yatırımlarında kesintilere sebep oldu.
2025 yılına baktığımızda, küresel ekonominin yine nispeten daha zayıf bir büyüme göstereceği öngörülüyor. Çin’in ekonomik gelişimi, özellikle kendi içindeki gayrimenkul sektörü ve ABD’nin uygulayacağı politikalarla doğrudan ilişkilendiriliyor. Çin’deki üretim ve tüketiminde yine bir daralma beklense de bu daralmaların 2024 yılına göre daha olumlu olacağına dair genel bir görüş birliği bulunuyor. Ancak piyasa koşullarındaki iyileşme ve Galva Metal olarak gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlar sayesinde, 2025 yılına daha umutlu bir bakış açısıyla giriyoruz. Özellikle Ukrayna’da barış umutlarının güçlenmesi ve Suriye’nin yeniden inşası ihtimali, ülkemiz için önemli fırsatlar sunacak gibi görünüyor. Bu doğrultuda, biz de Galva Metal olarak kapasitemizi artıracak, daha hızlı ve kaliteli hizmet verebileceğimiz makine yatırımlarımıza 2025 yılında da devam etmeyi planlıyoruz.
Firmaların finansmana erişim konusunda ve finans süreçlerini yönetme konusunda görüşleriniz ve önerileriniz nedir?
Türkiye’de firmaların finansmana erişimindeki zorluklar, büyük ölçüde mevcut ekonomik koşullar ve finansal sistemin işleyişine bağlı. Özellikle ekonomik belirsizlikler ve yüksek faiz oranları, firmaların finansman sağlama süreçlerini zorlaştıran başlıca engellerdir. Yüksek faiz oranları, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin kredi kullanmalarını güçleştiriyor. Bankaların uyguladığı yüksek faizler, firmaların finansman maliyetlerini artırarak bu kaynaklara erişimi zorlaştırıyor. Sermaye yoğun sektörlerde, örneğin inşaat gibi alanlarda, projelerin finansmanı konusunda yaşanan sıkıntılar, işletmelerin büyüme hedeflerini olumsuz etkileyebiliyor. Bunun yanı sıra, faiz oranlarındaki artış, yatırımlarını hayata geçirmek isteyen firmaların bu kararlarını ertelemelerine neden oluyor.
Çelik fiyatları, üretim, yatırım ve istihdam konularında ne gibi değişikler bekliyorsunuz. Ülkemiz ve dünya ekonomisi hakkında görüşünüz nedir?
2024 yılında çelik sektöründe dünya çapında birçok belirsizlik ve ekonomik zorluk yaşandı. Küresel ekonomik durgunluk ve yerel ekonomik koşullar, çelik fiyatları, üretim süreçleri ve istihdam üzerinde önemli etkiler yarattı. Daha önce de belirttiğim gibi sıcak sac fiyatları yıl geneline bakıldığında ciddi ve düzenli bir düşüş gösterdi.
Sektör açısından ihracat nasıl bir yol izler? İhracatın önündeki en önemli sorunlar nedir?
Yassı çelik ihracatında Türk üreticilerinin karşılaştığı en büyük zorluklar, özellikle anti-damping tedbirleri ve kota uygulamaları olarak dikkat çekiyor. Bu ticaret engelleri, Türkiye çelik ihracatçılarının hedefledikleri pazarlarda rekabet etmelerini zorlaştırıyor ve ihracat gelirleri üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor. Ayrıca, Ukrayna’daki savaş nedeniyle bu ülkeden gelen talebin önemli ölçüde azalması, çelik ihracatını daha da olumsuz etkiledi. Ancak, önümüzdeki dönemde çevre ülkelerdeki barış umutlarının artmasıyla birlikte, bu bölgedeki talep ve dolayısıyla ihracatın yeniden artacağına dair beklentilerimiz bulunuyor.
Trump ve Çin faktörünün hem iç pazarda hem dış pazarlarda ne tür etkileri olur?
Trump’ın, bir süredir üzerinde durduğu gümrük vergisi oranlarına ilişkin somut verilerin Temsilciler Meclisi’nde görüşülmesi Türkiye’den yapılan ithalatı olumlu yönde etkileyebilir. ABD’nin çelik ithalatının yaklaşık %80’lik kısmının, Meksika, Kanada, Brezilya, Japonya, Güney Kore, Avrupa Birliği gibi muaf ülkelerden vergisiz olarak gerçekleştirilmesi, ABD’nin Section 232 kapsamındaki vergi muafiyeti uyguladığı ülkelerle ticaretini önemli ölçüde şekillendiriyor. Bu ülkelerden biri de Türkiye. Ancak, ABD’nin bu muaf ülkelerden çelik ithalatına vergi getirmeyi planlaması, hali hazırda %25 gümrük vergisi ile ABD’ye çelik ihraç eden Türkiye için önemli bir fırsat yaratabilir ve bu düzenlemenin, Türkiye’nin ABD’ye çelik ihracatını olumlu yönde etkilemesi beklenebilir.
Yorumlar kapalı.