Yapay zeka asistanları, çalışanların üretkenliğini farklı bir boyuta taşıyor
Yapay zeka asistanları, temel kod oluşturuculardan bir adım ileri giderek, yazılım geliştirme süresi boyunca destek sağlayan öğreticilere ve mesai saatinden bağımsız çalışanlara dönüşecek. Bu asistanlar son derece özelleştirilebilir olacak ve birey, ekip veya şirket düzeyinde kişiselleştirilebilecek. Karmaşık sistemleri basit bir dille açıklayacak, hedefe yönelik iyileştirmeler önerecek ve tekrarlayan görevleri üstlenerek geliştiricilerin işlerinin en fazla etki oluşturan bölümlerine odaklanmalarına fırsat tanıyacaklardır.
Ürün yöneticileri, mühendisler, veritabanı yöneticileri, UI/UX tasarımcıları ve mimarlar arasındaki farklar bulanıklaşacak. Yapay zeka asistanları, sadece izole modülleri değil tüm sistemleri bağlamsal olarak anlayarak, bir A4 kağıdı üzerine karalanmış taslağı projenin ana koduna dönüştürmek, bir belgeden şablon oluşturmak veya belirli bir iş için en iyi altyapıyı önermek gibi insan üretkenliğini besleyen tavsiyeler sunacak.
Önümüzdeki yıllarda, yapay zeka asistanları tüm yazılım sektöründe yenilik yerine ihtiyaca dönüşecek ve bu sayede mühendislik ekipleri daha üretken hale gelecek, daha nitelikli sistemler geliştirecek ve yazılım yayınlama süreleri ciddi manada kısalacak.
Eğitim, teknolojik gelişimin süratine yetişecek biçimde dönüşüyor
Eğitim dünya çapında ciddi anlamda farklılıklar gösterse de işe en uygun çalışanları işe almak ve kendiniz için de en iyi işi bulmak için bir üniversite diplomasının şart olduğu yaygın olarak kabul ediliyor.
Bu husus başta teknoloji olmak üzere tüm alanlarda kabul görüyor. Fakat bu modelin hem kişiler hem de şirketler için geçerliliğini kaybetmeye başladığını görüyoruz. Gittikçe daha fazla sektör kendi çalışanlarından uzmanlaşma talep ettikçe, okulda verilen eğitim ile işverenlerin ihtiyaç duydukları arasındaki uçurum yükseliyor.
Yükseköğretim tek başına teknolojik değişimin hızına ayak uyduramıyor. Bu nedenle sektör liderleri tarafından sağlanan beceri temelli eğitim programlarının daha çok ortaya çıktığını göreceğiz. Hatta Amazon, dünya çapında 21 milyon teknoloji öğrencisini teknik beceriler konusunda eğittiğini duyurdu. Bu da kısmen Mechatronics and Robotics Apprenticeship ve AWS Cloud Institute gibi programlar sayesinde gerçekleşti. Bir çok kurum hem kurumiçi hem kurum dışı eğitim programlarına daha çok önem veriyor. Önümüzdeki dönemde de giderek arttığını göreceğiz.
Sürekli öğrenmeye geçiş hem bireylere hem de şirketlere fayda sağlayacak. Fakat bunların hiçbiri geleneksel diplomaların ortadan kalkacağı anlamına gelmiyor. Bu bir “ya okullu ya alaylı” durumundan ziyade istediğiniz yolu seçebilmekle ilgili. Teknolojide bu tür akademik öğrenmenin kritik olduğu alanlar olmaya devam edecek. Ancak teknolojinin etkisinin geleneksel eğitim sistemlerini geride bıraktığı birçok sektör de olacak. İş dünyasının taleplerini karşılamaya yönelik sektör liderliğindeki eğitim fırsatlarının artışta olduğu yeni bir dönem göreceğiz.
Gelişen ve dönüşen sektöre bununla beraber gerçekleşen teknolojik ilerlemelere biz de ayak uydurmak zorundayız. Diploma ve sertifika yerine sürekli öğrenim ve hayat boyu eğitim kavramlarını daha çok duyacağımız kesin.
İşlerinizde kolaylıklar diliyorum. Sonraki sayılarımızda görüşmek üzere…
Yorumlar kapalı.